Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/4831 Esas 2016/7663 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/4831
Karar No: 2016/7663
Karar Tarihi: 13.10.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/4831 Esas 2016/7663 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanığın dolandırıcılık suçundan mahkum edildiği belirtilen kararda, sanığın araçla seyir halindeyken yaya olarak gördüğü ve birlikte hareket ettiği kişiye değersiz bir para verip, karşılığında para aldığı ve dolandırıcılık suçunu işlediği ifade edilmiştir. Tekerrüre esas alınan ilamının daha önce infaz edildiği vurgulanarak, sanığın cezasının alt sınırından uzaklaşılmasına gerekçe gösteren mahkeme kararının bozulduğu belirtilmiştir. Ancak, sanığın hak yoksunluğu konusunda verilen kararın yasaya uygun olmadığı ve bozulması gerektiği belirtilerek, kararda yer alan hak yoksunluğu hükmü çıkarılmış ve sanığın diğer haklarından yoksun bırakılması kararı verilmiştir. Kararda, sanığın suçu işlediğine dair kanaat oluştuğu ve temyiz itirazlarının reddedildiği ifade edilmiştir. Kanun maddeleri açısından ise, sanığa TCK'nın 157/1, 52/2, 58 ve 53. maddeleri uyarınca ceza verildiği ve hak yoksunluğu hükmünde de 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi esas alındığı vurgulanmıştır.
15. Ceza Dairesi         2014/4831 E.  ,  2016/7663 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 157/1,52/2, 58, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Sanığın dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,
    Sanığın araçla seyir halinde iken yaya olarak gördüğü ve daha önceden tanımadığı katılana gideceği yere bırakmayı teklif ederek araca davet ettiği, katılanın araca bindiği, sanığın bir telefon görüşmesi yapıp telefonu kapattıktan sonra eşi ile görüştüğünü, eşinin adağı olduğunu, birisine yardım etmek istediğini söyleyerek katılana güven telkin ettiği, 1000 Euro olduğunu beyan ettiği, ancak tedavülde olmayan değersiz Peru parasını katılana verip, kendilerinin akşam Avrupa"ya gideceklerini, bu paranın bir kısmını bağışlamasını söyleyerek para üstü olarak katılandan 1000 TL aldı olayda,
    Sanığın tekerrüre esas alınan ilamının 18/03/2008 tarihinde infaz edildiği anlaşılmakla tekerrür uygulamasının doğru olduğu, sanık hakkında alt sınrdan ceza verilmesine rağmen adli para cezası uygulamasında alt sınırdan uzaklaşılmasında mahkemenin gerekçe göstermesi nedeniyle tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından, 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın c bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara