Esas No: 2011/2305
Karar No: 2011/7828
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/2305 Esas 2011/7828 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/12/2010
NUMARASI : 2010/519-2010/497
Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Davacılar, mirasbırakanları E.B. adına kayıtlı 8050 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binayı davalının haksız surette depo olarak kullanmak ve binanın dışa açılan kapısını kapatarak tasarruflarına engel olmak suretiyle işgal ettiğini ileri sürüp, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinde bulunmuşlar, bilahare asıl dosya davacısı Y. tarafından ecrimisil talep miktarı ıslah suretiyle arttırılmıştır.Davalı, dava konusu taşınmaza herhangi bir müdahalesinin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Asıl ve birleşen davaların reddine dair önceden verilen kararın Dairece " davacıların Türk Medeni Kanununun 683. maddesinden kaynaklanan mülkiyet hakkına değer verilerek, elatmanın önlenmesine ve elattığı tarihten dava tarihine kadar olan süreç için belirlenecek ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir". gerekçesiyle bozulması üzerine mahkemece bozma ilamına uyularak asıl ve birleşen davalar bakımından davacıların paylarına vaki elatmanın önlenmesine ve ecrimisil istemlerinin kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 01.07.2011 Cuma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat C.D. geldi, davetiye tebliğine rağmen ile temyiz edilenler vekili Avukatlar gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Asıl ve birleşen dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin olup; mahkemece, Daire bozma ilamına uyulduktan sonra davacıların paylarına vaki elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemlerinin kabulüne karar verilmiştir.
Bilindiği üzere; bozma ilamına uyulmakla tarafları lehine usulü kazanılmış hak doğar ve mahkemece bozma gereklerinin yerine getirilmesi zorunlu hale gelir.
Oysa, mahkemece, hükme elverişli olacak şekilde bozma doğrultusunda araştırma, inceleme ve soruşturma yapıldığı söylenemez.Zira öncelikle ecrimisilin başlangıcına esas teşkil etmek üzere davalının çekişme konusu taşınmaza hangi tarihten itibaren elattığının taraf tanıkları da dinlenmek suretiyle kuşkuya yer bırakmayacak biçimde açıklığa kavuşturulması, gerekirken anılan hususun gözardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.Kabule göre de, asıl davada talep edilen ecrimisil miktarı ıslah suretiyle arttırılmış ise de, arttırlan miktar bakımından faiz isteminde bulunulmadığı halde, bu kısma hem de dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi doğru değildir. Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 825.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 1.7.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.