Esas No: 2011/6750
Karar No: 2011/7740
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/6750 Esas 2011/7740 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ŞİŞLİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/03/2011
NUMARASI : 2010/226-2011/131
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kadastral 191 parsel sayılı taşınmazın sınırları içinde kalan bir kısım yerin imar uygulaması ile davalıya ait imar parseli içinde bırakıldığını, oluşan tapu kaydının gerçek mülkiyet durumunu yansıtmadığını, yanlışlığın düzeltilmesi için Belediyeye yaptığı başvurunun kabul edildiğini ileri sürüp, 7286 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 30 m²"lik kısmının 7286 ada 2 parsele katılmak suretiyle tapu kaydının iptali ve adına tescilini istemiştir.
Davalı, parselin oluşumuna dayanak idari işlemin ayakta olduğunu, davacı aleyhine açtığı elatmanın önlenmesi davasının kabul edilerek kesinleştiğini bildirip, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kesinleşmiş planının iptal edilmedikçe iptal-tescil istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeye konu kadastral 191 parsel sayılı 242 m² yüzölçümlü taşınmazın davacı A..., kadastral 190 parsel sayılı 98 m² yüzölçümlü taşınmazın ise davalı Hüseyin adlarına kayıtlı iken 8.7.1988 tarihinde yapılan imar uygulaması ile 7286 ada 2 parselin 192 m² olarak davacı adına, 7286 ada 1 parselin ise 119 m² olarak davalı adına sicil kayıtlarının oluştuğu; eldeki davanın davacısı tarafından Şişli Belediye Meclisinin 24.7.1986 onama tarihli 1/1000 ölçekli A... Köyü ıslah imar planlarının ve bunlara bağlı 13.6.1988 tarih, 1172 sayılı parselasyona ilişkin encümen kararının iptali isteğiyle idare mahkemesinde dava açıldığı, davanın İstanbul 4.İdare Mahkemesinin 2010/519 esasında kayıtlı bulunduğu ve halen derdest olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı, anılan imar uygulaması sırasında 191 sayılı parselinden bir kısım yerin davalının parseline katılmak suretiyle kendi taşınmazının yözölçümlerinin azalmasına yol açıldığı iddiasıyla eldeki iptal-tescil davasını açmıştır. Bilindiği üzere, imar çaplarının dayanağı idari işlem iptal edilmedikçe hukuki varlığını devam ettirir ve korunması gerekir.
Bu durumda, idari karar yönünden dava açıldığı anlaşıldığından anılan idare mahkemesindeki idari işlemin iptali davası sonucunun eldeki davayı etkileyeceği kuşkusuzdur.
O halde, İstanbul 4.İdare Mahkemesinin 2010/519 esasında kayıtlı dava sonucunun bu dava bakımından bekletici mesele yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi için hüküm bozulmalıdır.
Davacının, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.