Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/6383 Esas 2011/7714 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/6383
Karar No: 2011/7714
Karar Tarihi: 29.06.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/6383 Esas 2011/7714 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/6383 E.  ,  2011/7714 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KARTAL 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 22/02/2011
    NUMARASI : 2007/39-2011/126

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı vekili, yönetim kurulunun 28.08.2003 tarihli kararı ile TCDD"ye ait İstanbul ve diğer bir kısım illerde bulunan hastanelerin faaliyetlerine son verildiğini ve kuruma ait 2 parsel sayılı taşınmazın 19.090 m2 bölümü ile bu kısım üzerinde yeralan hastane binasının 19.08.2003 tarihli protokol ile 10 yıllığına SSK"ya kiralandığını, ancak 19.01.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5283 sayılı Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Ait Sağlık Birimlerinin Sağlık Bakanlığına Devredilmesine Dair Kanun dayanak olarak gösterilerek bu taşınmaz ile 7 ve 8 parsellerde kayıtlı taşınmazların resen kurum adına olan tapularının iptal edilerek Hazine adına tescil edildiğini, yapılan bu tescil işleminin sözkonusu kanuna aykırı olduğunu ve yolsuz olduğunu ileri sürerek, tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, taşınmazların 5283 Sayılı Yasa gereğince Hazine adına tescil edildiğini ve Sağlık Bakanlığına tahsis edildiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, çekişme konusu 2 parsel sayılı taşınmaz üzerinde sağlık tesisi yeraldığı ve ifrazının mümkün olmadığı gerekçesi ile bu parsel yönünden davanın reddine, diğer çekişme konusu taşınmazların çamlık ve kargir bahçeli ev vasfında olduğu gerekçesi ile 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, taraf vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, çekişme konusu 7 ve 8 nolu parseller yönünden davanın kabulüne, 2 parsel yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; dava konusu 3 parça taşınmazın davacı kuruma ait iken 5283 sayılı Yasa hükümleri uyarınca davalı Hazine adına tescil edildiği anlaşılmaktır.
    Davacı, kurumları adına kayıtlı 2 parsel sayılı taşınmazın 19.090 m2 bölümü ile bu kısım üzerinde yeralan hastane binasının 19.08.2003 tarihli protokol ile 10 yıllığına SSK"ya kiralandığını, ancak 19.01.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5283 sayılı Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Ait Sağlık Birimlerinin Sağlık Bakanlığına Devredilmesine Dair Kanun dayanak gösterilerek bu taşınmaz ile çamlık ve bahçeli ev vasfında olan 7 ve 8 parsellerde kayıtlı taşınmazların resen kurum adına olan tapularının iptal edilerek Hazine adına tescil edildiğini, yapılan bu tescil işlemlerin yolsuz olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.
    Yanlar arasındaki uyuşmazlığın çözüme kavuşturulmasında 19.1.2005 gün ve 25705 sayılı mükerrer resmi gazetede yayınlanan " Bazı Kamu Kurum ve Kuruşlarına Ait Sağlık Birimlerinin Sağlık Bakanlığına Devredilmesine" ilişkin 5283 Sayılı Yasanın amaç ve kapsamını belirlemede zorunluluk bulunduğu kuşkusuzdur.
    Anılan yasanın " tanımlar " başlıklı 3/d maddesi; "kurum tabiplikleri hariç olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarına ait hastane, dispanser, sağlık merkezi veya istasyonu ile her ne ad altında olursa olsun insan sağlığı ile ilgili hizmet sunan tüm birimleri sağlık birimi olarak tanımlamış; yasanın 4.maddesi, "kamu kurum ve kuruluşlarına ait tüm sağlık birimleri; bunlara ait her türlü görev, hak ve yükümlülükler, taşınırlar ve taşınmazlarla birlikte Soysal Sigortalar Kurumuna ait alanları bedeli karşılığı, diğerleri bedelsiz olarak aşağıdaki usul ve esaslar çerçevesinde bakanlığa devredilir;" hükmünü düzenlemiş; 4/b-l.maddesi, "devirlerin kurulacak komisyonlar aracılığı ile yapılacağını ve komisyonların nasıl kurulduğunu belirlemiş; 4/e maddesinde ise "devredilen sağlık birimleri, kamu kurum ve kuruluşlarına ait arazi, arsa ve binaların bir bölümünde hizmet vermesi halinde, bunların komisyonlarca tespit edilecek kısımları gerektiğinde ifraz edilerek veya kat mülkiyeti ya da kat irtifakı kurularak Bakanlığa devredilir. Bu kısımların tespitinde; Sosyal Sigortalar Kurumunun ihtiyacı, hizmetin etkin ve verimli sunulması ve geleceğe yönelik kapasite ihtiyacı göz önünde bulundurulur. Binaların bir kısmında hizmet sunulan sağlık birimlerinin devrinde komisyonlarca, devrin taşınır, taşıtlar ve personelle sınırlı tutulmasına da karar verilebilir." 4/1 maddesinde de "bu kanunla Bakanlığa devredilen sağlık birimlerine ait taşınmazların mülkiyeti tapuda resen Hazine adına tescil edildikten sonra bu taşınmazlar Sağlık Bakanlığına tahsis edilmiş sayılır biçiminde düzenlemeye yer verilmiştir.
    Tüm bu hükümler ışığında Yasanın 4. maddesinde kastedilen taşınmazların "fiilen sağlık hizmeti veren taşınmazlar olduğu" sonucuna varılmaktadır.
    Diğer taraftan, yasanın 4/e maddesine göre devri gereken bölümlerin ifrazının mümkün olması halinde ifraz edilerek sadece bu bölümün mülkiyetinin devredileceği, yok eğer ifrazı kabil değilse ve çekişme, yapıya ilişkinse üzerinde kat mülkiyeti ya da kat irtifakı kurularak devrinin gerekeceği kuşkusuzdur.
    Öte yandan, 3194 Sayılı Yasanın 16.maddesi hükmü belediye ve mücavir alan hudutları içindeki gayrimenkullerin re’sen veya müracaat üzerine tevhit veya ifrazı, bunlar üzerinde irtifak hakkı tesisi veya bu hakların terkinini belediye encümeninin, şayet taşınmaz belediye veya mücavir alan sınırları dışında ise bu takdirde de; İl İdare Kurullarının onayına bağlı tutmuştur. Başka bir anlatımla, sayılan hallerde yasal bir işlemin varlığının kabul edilebilmesi açısından mutlaka Encümen Kararına dayalı olması gerekeceği tartışmasızdır.
    Hal böyle olunca; çekişme konusu 7 ve 8 parsellerde kayıtlı taşınmazların fiilen sağlık hizmeti veren taşınmazlardan olmadığı ve 5283 sayılı Yasa kapsamında kalmadıkları benimsenerek bu yerlerle ilgili davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Bu yöne değinen davalının temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
    Dava konusu 2 parselde kayıtlı taşınmaza gelince; aynı zamanda 2. derece korunması gerekli taşınmaz kültür tabiat varlığı olan bu taşınmazın teknik bilirkişinin krokisinde sarı renkle boyalı olarak gösterilen kısmı üzerinde poliklinikler, başhekimlik binası, başhekimlik ilave binası, bekçi kulübeleri ve garajın bulunduğu, ancak doğal Sit alanı bütünlüğünün korunması gerektiğinden bu kısmın ifrazının uygun olmadığının, İstanbul V Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun verdiği karar ile saptandığı anlaşılmaktadır.
    O halde; ifrazının mümkün olmadığı anlaşın 2 parsel sayılı taşınmazın, yasa gereğince devrinin mümkün olmadığı belirIenen bölümlerinin, ana taşınmazın yüzölçümüne oranlanarak bulunacak oran dahilinde davacı idarenin taşınmazda paydaş kılınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davacı idareninin, belirtilen sebeplerle temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 29.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     

    Hemen Ara