Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/6565 Esas 2011/7656 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/6565
Karar No: 2011/7656

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/6565 Esas 2011/7656 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Hazine, kıyı kenar çizgisi içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve terkini için dava açmıştır. Davalı ise tapu kaydının oluşumundan 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, yeni yasalar karşısında hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar vermiştir. Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin kararı ile yürütmesi durdurulan 5841 Sayılı Yasa'nın uygulanması gerektiği belirtilmiştir. İşin esası bakımından kabul kararı verilmesi halinde 6099 Sayılı Yasa hükümlerine göre yargılama giderlerinden ve avukatlık ücretinden davalı tarafın sorumlu tutulamayacağı vurgulanmıştır. Karar, yargılama ilkelerine uygun olarak HUMK'nın 428. maddesi gereğince bozulmuştur. İlgili kanun maddeleri: 5841 Sayılı Yasa'nın iptal edilen 3. fıkrası ve geçici 10. maddesi, 6099 Sayılı Yasa'nın 36. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2011/6565 E.  ,  2011/7656 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : EDREMİT 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 30/12/2010
    NUMARASI : 2010/691-2010/799

    Taraflar arasında görülen davada; 
    Davacı Hazine; davalının kayden malik olduğu çekişmeli 3210 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını, devletin hüküm ve tasarrufu altında kalan yerlerin özel mülkiyete konu olamayacağını ileri sürerek, kıyı kenar çizgisi içinde kalan kısmın tapu kaydının iptali ile terkinine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, tapu kaydının oluşumunun üzerinden 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    14.03.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 12. maddesine eklenen 3. fıkra 2 ve 3. cümle ve geçici 10. maddedeki düzenlemeler karşısında 10 yıllık hak düşürücü süre yönünden reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinden davacı tarafın sorumlu tutulmasına ilişkin direnme kararı Hukuk Genel Kurulunca HUMK’nu 388. maddesi uyarınca bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama soncunda davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine, hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, yargılama giderlerinden ve avukatlık ücretinden davalı yanın sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
    Karar, davacı ve davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Mahkemece; hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca işlem yapılarak 14.03.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasa hükmü gereğince hak düşürücü süreden davanın reddine karar verilmiş olması karar tarihi itibariyle doğru ise de anılan Yasanın Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 tarih, 2009/31 Esas, 2011/77 Esas sayılı kararı ile iptal edildiği ve iptal hükmünün Resmi Gazetede yayımlanmasına kadar da aynı tarih ve esas numaralı ve 2011/27 sayılı kararla eldeki davalara uygulanmak üzere yürütmenin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Öyle ise, kesin hüküm halini almamış ve usuli kazanılmış hakkın istisnasını teşkil eden bu durum karşısında 5841 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca davanın reddine ilişkin olarak kurulan hükmün, verildiği tarih itibarıyla doğru olduğu düşünülse de, Anayasa Mahkemesinin anılan kararı karşısında mahkemece 28.11.1997 tarih 5/3 Sayılı İnançları Birleştirme Kararı doğrultusunda inceleme yapılması zorunlu hale gelmiştir. Diğer taraftan işin esası bakımından kabul kararı verilmesi halinde 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren ve eldeki davalara da uygulanması gereken 3402 Sayılı Yasanın 36.maddesi ve bazı ilave düzenlemeler getiren 6099 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca yargılama giderlerinden ve bu giderlerden sayılan avukatlık ücretinden davalı tarafın sorumlu tutulamayacağının gözetilmesi gerekeceği kuşkusuzdur.  
    Hal böyle olunca; işin esasının 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre değerlendirilmesi, taraf iddiaları doğrultusunda gerekli araştırma ve inceleme yapılmak suretiyle uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması bakımından karar bozulmalıdır.
    Tarafların temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulü ile hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.06.2011  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     

     

     

     

    Hemen Ara