Esas No: 2011/5121
Karar No: 2011/7615
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/5121 Esas 2011/7615 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KÖYCEĞİZ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/10/2009
NUMARASI : 2008/431-2009/350
Taraflar arasındaki davadan dolayı Köyceğiz Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 13.10.2009 gün ve 2008/431 esas - 2009/350 karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 13.10.2010 gün ve 11040-10340 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı vekili ve davalı İrfan Tezbirer vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı İ. vekilinin karar düzeltme dilekçesinde yazılı nedenler HUMK’nun 440. maddesinde gösterilen dört halden hiç birine uymamaktadır. Bu nedenle davalı İ. vekilinin karar düzeltme isteğinin reddine,
Davacı Hazine’nin karar düzeltme isteğine gelince, önceden yerel mahkemece kurulan hükmün temyizi üzerine 14.03.2009 tarihinde yürülüğe giren 5841 sayılı Yasa hükümleri uyarınca, çekişme konusu 17 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak hak düşürücü süreden dolayı davanın reddinin doğru olduğu, ancak yargılama giderlerinden davalı Mustafa’nın sorumlu tutulması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulduğu görülmektedir.
Gerçekten de işin esası bakımından 5841 sayılı Yasanın yürürlüğü döneminde 17 parsel hakkındaki davanın hak düşürücü süreden reddedilmiş olması doğrudur. Ancak anılan yasa Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 tarih 2009/31 E. 2011/77 K. sayılı kararı ile iptal edilmiş ve henüz Resmi Gazetede yayımlanmadığı için bu defa aynı tarih aynı esas ve 2011/27 sayılı karar ile iptal hükmünün de eldeki davalara uygulanmak üzere yürütmenin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Öyle ise, kesin hüküm halini almamış ve usuli kazanılmış hakkın istisnasını teşkil eden bu durum karşısında 5841 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca 17 parsel sayılı taşınmazla ilgili davanın reddine ilişkin olarak kurulan hükmün, verildiği tarih itibarıyla doğru olduğu düşünülse de, Anayasa Mahkemesi’nin anılan iptal kararından sonra doğru olduğu söylenemez.
Hal böyle olunca; işin esası bakımından inceleme yapılmak suretiyle uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması için karar bozulmalıdır.
Davacı Hazinenin, karar düzeltme isteğinin H.U.M.K."nun 440. maddesi hükmü uyarınca kabulü ile, Dairenin 13.10.2010 tarih 2010/11040 esas-2010/10340 karar sayılı bozma kararının 17 parsel sayılı taşınmazla ilgili olan kısmının ortadan kaldırılmasına, mahkemenin 13.10.2009 tarih,2008/431 esas-2009/350 karar sayılı kararının açıklanan gerekçelerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 27.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.