Taraflar arasında görülen davada;
Davacı Hazine, davalılar adına kayıtlı 86 parsel sayılı taşınmazın, bir kısmının Ceyhan Nehri’nin yatak değiştirmesi nedeniyle nehir yatağında kaldığını, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ileri sürerek, bu kısmın tapusunun iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, taşınmazın tarla vasfında iken nehrin yatak değiştirmesiyle sular altında kaldığını, bu durumun mülkiyet haklarını etkilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “… somut olayda, kamulaştırmasız elatma olgusunun varlığı da sözkonusu olmadığına göre, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yargısal uygulamalarla kabul edilen ve sapta göstermeksizin istikrar kazanan içtihatları da gözardı edilmek suretiyle davanın reddi yerine, kabulü yönünde hüküm kurulmuş olması doğru değildir” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamı gereğince işlem yapılarak yazılı olduğu üzere işin esası bakımından kurulan hükümde bir isabetsizlik yoktur. Davacı Hazine’nin temyiz itirazları yerinde değildir Reddine.
Ancak, davada vekille temsil edilen davalılar yararına, taşınmazın çekişme konusu kısmının keşfen belirlenen değeri esas alınmak suretiyle vekalet ücretinin tayin ve takdir edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek vekalet ücretinin hüküm altına alınmış olması doğru değildir.
Davalıların, bu yöne değinen temyiz itirazının kabulü ile, hükmün açıklanan nedene hasren HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.