Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/6460 Esas 2011/7603 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/6460
Karar No: 2011/7603

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/6460 Esas 2011/7603 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/6460 E.  ,  2011/7603 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : HATAY 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 13/10/2010
    NUMARASI : 2009/189-2010/247

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı Hazine, davalılara 2510 Sayılı Yasa ve ilgili yönetmelik uyarınca 2126 parsel sayılı taşınmazın tahsis edildiğini, davalıların göçebe olmayıp sürekli yerleşik hayata geçtikleri gerekçesiyle Mahalli İskan Komisyonu kararları ile hak sahipliğinin iptaline karar verildiğini ileri sürerek, tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir.
    Bir kısım davalılar, yerleşik hayata geçmediklerini, belirli kış aylarında çocuklarının okulları nedeniyle şehre indiklerini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davalıların sürekli yerleşik düzene geçtiklerine ilişkin yeterli delil bulunmadığı ve göçebe hayatının devam ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Davacı Bakanlık, 2510 Sayılı Yasa uyarınca davalılara verilen taşınmazın dayanağını oluşturan kararın iptal edildiğini ileri sürerek, iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 2126 parsel sayılı taşınmazın, 2510 Sayılı Yasa’nın 9. maddesi uyarınca tarımsal iskan edilmek üzere hak sahibi sayılarak davalılara verildiği, daha sonra 14.04.2006 tarih ve 17 sayılı Mahalli İskan Komisyonu Kararı ile, davalıların hak sahiplik kriterlerine uygun olmadıkları gerekçesiyle 13.09.1995 tarih ve 24 sayılı komisyon kararının iptaline karar verildiği, 05.06.2009 tarih ve 4 sayılı kararla da davalı Ü... yönünden aynı doğrultuda karar verildiği görülmektedir. Bilindiği üzere, 5543 Sayılı Yasa’nın 21/2. maddesinde “Bu Kanuna göre hak sahiplerine verilen arazi, arsa, işyeri, konut ve tarımsal tesislerin; takyit süresi içinde askerlik, tutukluluk, afet ve belgelendirilmiş uzun hastalık gibi geçerli bir özrü olmaksızın kendileri tarafından işletilmediği, oturulmadığı veya satıldığı, kiraya verildiği, gelir elde etmek maksadıyla üçüncü kişilere kullandırıldığı tespit olunduğunda, Mahalli İskân Komisyonunca hak sahiplilik durumu iptal edilir, iskân amaçlarında kullanılmak üzere tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili mahkemeden istenir.” hükmüne yer verilmiştir.
    Ancak, eldeki davada yukarıda sözü edilen ve davalıların hak sahipliğinin iptaline ilişkin komisyon kararları aleyhine idari yargı yoluna gidilip gidilmediği araştırılmamıştır.
    Hemen belirtmek gerekir ki, hak sahipliğine dair kararların iptaline dair tasarrufların hukuksal varlıklarını koruduklarının anlaşılması durumunda, davalılar adına olan sicil kaydının dayanaksız hale geleceği, TMK’nun 1025. maddesi uyarına yolsuz tescil durumuna düşeceği ve bu takdirde davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği açıktır.
    Hal böyle olunca, mahkemece davalılar tarafından hak sahipliklerinin iptaline ilişkin kararlar aleyhine idari yargı yerinde dava açılıp açılmadığının ve kararların kesinleşip kesinleşmediğinin belirlenmesi, açılmış ise eldeki dava için bekletici mesele yapılması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davacının, temyiz itirazının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  27.06.2011  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara