Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/6824 Esas 2011/7601 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/6824
Karar No: 2011/7601

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/6824 Esas 2011/7601 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/6824 E.  ,  2011/7601 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BAFRA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 15/02/2011
    NUMARASI : 2008/247-2011/62

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, maliki olduğu 36 parsel sayılı taşınmaza ve genel yola, komşu 29 ve 37 parselin paydaşlarından olan davalıların müdahale ettiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine, eski hale getirilmesine ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, sınırda değişiklik olmadığını, davacının taşınmazına ve yola müdahaleleri bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, 1952 yılından beri sınırların değişmediği ve davalıların tecavüzleri olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi  raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.  Dava, çaplı taşınmaza ve yola elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.  Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacının 36 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğu, komşu parsellerin paydaşlarından olan davalıların, taşınmazına ve genel yola müdahale ettiklerini ileri sürerek eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
    Hemen Belirtilmelidir ki,  çap ve pafta iptale kadar geçerlidir. Zemindeki kullanıma göre farklı sonuç vermesi, bu çap ve paftaya itibar edilmemesini gerektirmez. Mahkemece yapılan uygulama sonucunda dosyaya ibraz edilen fen bilirkişi heyeti raporunda, kesin sınırları içeren kanaat verici bir belirleme yoktur.
    Bilindiği üzere, çaplı taşınmaza elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle çap kaydının yada kayıtlarının getirtilerek tarafların tüm delilleri toplanılmalı, dosya keşfe hazır hale geldikten sonra yapılacak uygulamada çekişmeli yer ile yanların ellerinde bulunan kısımların sınırları tarafların ortak beyanlarına göre açıklığa kavuşturulmalı, gerektiğinde bu yön taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanmalıdır. Daha sonra belirlenen bu durum gözönünde tutularak hazır bulundurulan kadastro fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilere kadastro sırasında konan nirengi noktalarından, bunlar yoksa hem paftada hem arazide mevcut sabit noktalardan yararlanılarak takometrik aletlerle kadastral yöntemlere uygun biçimde ölçüm yaptırılmalı; bilirkişilerden uygulamayı yansıtan, infazı sağlamaya yeterli ve özellikle davacı tarafın taşınmazına bir tecavüzün bulunup bulunmadığını varsa miktarını açıkca gösteren kroki ve rapor alınmalıdır.  Hal böyle olunca, en az 3 kişilik harita mühendisi bilirkişiden oluşacak heyet ile mahallinde keşif yapılarak, sabit noktaların yukarıdaki esaslar doğrultusunda tespiti, önceki raporlar da irdelenmek suretiyle çekişme konusu taşınmaza ve yola davalıların müdahalelerinin bulunup bulunmadığının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde saptanması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacının, temyiz itirazının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,   27.06.2011  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     

     

     

     


     

    Hemen Ara