Esas No: 2015/12972
Karar No: 2016/7603
Karar Tarihi: 12.10.2016
Mala zarar verme - yaralama - hakaret - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/12972 Esas 2016/7603 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme, yaralama, hakaret
HÜKÜM : 1- Katılan sanık ..."ın ..."ye karşı işlediği kasten yaralama suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması
2- Katılan sanık ..."nin ..."a karşı işlediği kasten yaralama ve hakaret suçlarından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması
3- Sanıklar ..., ..., ... ve ..."ın katılan sanık..."ye karşı işledikleri kasten yaralama suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması
4- Sanık ..."nin katılan sanık ..."a karşı işlediği kasten yaralama suçundan TCK"nın 86/2, 29, 62, 53/1-2-3 ve 58/6-7. maddeleri gereğince mahkumiyet
5- Sanık ..."nin katılan sanık ...."a karşı işlediği mala zarar verme suçundanTCK"nın 151/1, 29, 62, 53/1-2-3 ve 58/6-7. maddeleri
gereğince mahkumiyet
Katılan sanık ... hakkında kasten yaralama ve hakaret suçlarından, katılan sanık ... ve sanıklar ..., ..., ... ve ... haklarında kasten yaralama suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararlar ile sanık ... hakkında kasten yaralama ve mala zarar verme suçlarından verilen mahkumiyet hükümleri katılan sanık ... müdafii ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1-Katılan sanık ... hakkında kasten yaralama ve hakaret suçlarından, katılan sanık ... ve sanıklar ..., ..., ... ve ... haklarında kasten yaralama suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 231. maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı kanunun 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından, 5271 sayılı CMK"nın 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma başvuran sanığın haklarını ortadan kaldırmayacağından temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2-Sanık ... hakkında katılan ..."a karşı işlediği kasten yaralama ve mala zarar verme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Katılan sanık ... ve yakınları ile sanık ... ve yakınları arasında, önceye dayalı tarla uyuşmazlığından dolayı tartışma çıktığı, tartışmanın kavgaya dönüşmesi sonucunda, sanık ..."ın elindeki sopayla ..."ın arabasına zarar verdiği ve katılan ..."i basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladığı iddia edilen olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın atılı suçu işlemediğine ve lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirinin ne şekilde uygulanacağı, süresi ve bu hususta karar verecek mercii 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun"un 108. maddesinde düzenlenmiş olup, aynı maddenin 5. fıkrası ile tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde koşullu salıvermeye ilişkin hükümlerin uygulanacağının belirtilmesi karşısında, denetimli serbestlik tedbirinin süresinin infaz aşamasında 5275 sayılı Kanun hükümleri uyarınca belirlenmesinin gerektiği gözetilerek 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesinin 7. fıkrası gereğince hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmesiyle yetinilmesi gerekirken, infazı kısıtlar biçimde 5275 sayılı Kanun"un 108/4. maddesi uyarınca sanık hakkında bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasında tekerrür uygulanmasına ilişkin bölümde yer alan "1 yıl süre ile" ibaresinin çıkarılması suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12/10/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.