Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/2316 Esas 2016/7596 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/2316
Karar No: 2016/7596
Karar Tarihi: 12.10.2016

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/2316 Esas 2016/7596 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2016/2316 E.  ,  2016/7596 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : Beraat

    Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın beraatına ilişkin hüküm, o yer Cumhuriyet savcısı ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanığın, 01/11/1976 tarihinde vefat eden eşi...."dan kalan dul aylığını almaktayken, 08/11/1978 tarihinde başkasıyla evlenmesine rağmen, bu evlenmeyi resmi kurumlara bildirmeyerek 30/04/2006 tarihine kadar eski eşinin maaşını almaya devam ettiği, böylece kurumu 26.251,40 TL zarara uğrattığı iddia edilen olyada;
    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 55/son maddesi ve Sosyal Sigortalar Yoklama Yönetmeliğinin 73 ve devamı maddesi ile ilgili tebliğinin 6 ve 7. Maddeleri kapsamında "Gelir veya aylık almakta iken ölen yada gerekli koşulları kaybedenlerin zamanında belirlenerek öncelikle bunlar adına yapılan ödemelerin durdurulması, daha sonra gelir , aylığın kesilerek varsa yersiz ödemelerin geri alınması amacıyla bu maddenin 2. Fıkrasında belirtilen usul ve esaslar dahilinde yoklama işlemleri yapılır. Ölüm geliri veya ölüm aylığı alanlar için sigortalının , dul eşinin evlenmediği hususları sosyal güvenlik kurumunca yürütülecek yoklama işlemleri ile tespit edilir.
    Kurum gerekli gördüğü zaman ve hallerde belirleyeceği yöntemlerle gelir veya aylık alanlarla bunların veli, vasi, kayyım ve vekillerinin tebliğin 6. maddesinde yer alan ilgilerinin tespiti amacıyla yoklama yaptırabilir. Yoklama işlemi gelir veya aylık ödeyen bankalar ve ptt şubelerine de yaptırılabilir. Kurumca gelir , aylık alma şartlarının devam edip etmediğinin tespiti amacı ile gerekli görülen hallerde kendi menfaatlerine göre kayıt veya tescil yapan ilgili kurum kuruluş, bilik ve odalar ile vergi dairelerinden usulüne göre düzenlenmiş belge istenebilir. Kurum ödemeler kütüğü ile nüfus ve vatandaşlık işleri genel müdürlüğünün nüfus kütükleri her ay 15 günü geçmemek üzere belirli periyotlarla karşılaştırılarak cinsiyet değişikliği, ölüm ve evlenme nedeniyle gelir ve aylık alma hakkını yitirdiği tespit edilen sigortalı ve hak sahiplerinin gelir aylık ödemeleri durulur hükümleri amirdir.
    5510 sayılı yasanın 96. Maddesine göre "Kurumca işverenlere, sigortalılara ,isteğe bağlı sigortalılara , gelir ve aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu kanun kapsamındaki her türlü ödemeler kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren 24 ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, 24 aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu sürenin sonundan itibaren hesaplanacak olan kanuni faiziyle birlikte ilgililerin kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır " hükmü gözetilerek ,Sanığa, emekli sandığından maaş alan eşinin 01/11/1976 tarihinde ölmesi üzerine dul aylığı bağlandığı, 08/11/1978 tarihinde yeni bir evlilik yapmasından sonra dul maaşı almaya devam ettiği, sanığın nüfus kaydı incelendiğinde evlendiğinin kolaylıkla tespit edilebileceği, kaldı ki ikinci eşinin de sigortalı olduğu, sanığın eyleminin kuruma evlendiğini bildirmemesi olduğu, bu bildirmemenin de kanunun aradığı anlamda bir hile teşkil etmeyeceği gerekçesiyle verilen beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Bozma üzerine yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, o yer Cumhuriyet savcısı ve katılan vekilinin, sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün ONANMASINA, 12/10/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.













    Hemen Ara