Esas No: 2011/5796
Karar No: 2011/7420
Karar Tarihi: 23.06.2011
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/5796 Esas 2011/7420 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : MARMARA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/04/2010
NUMARASI : 2006/42-2010/26
Taraflar arasındaki davadan dolayı Marmara Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 01.04.2010 gün ve 2006/42 esas, 2010/26 karar sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 02.12.2010 gün ve 11497-12867 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, tapu iptal, kayıt terkini, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkin olup, mahkemece davanın hak düşürücü süre yönünden reddi ile yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalıdan tahsiline ilişkin olarak kurulan hükmün dairece onandığı anlaşılmaktadır.
Gerçekten de, işin esası bakımından 5841 Sayılı Yasanın yürürlüğü döneminde davanın hak düşürücü süreden reddedilmiş olması doğrudur. Ancak anılan yasa Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 tarih 2009/31 E. 2011/77 K. sayılı kararı ile iptal edilmiş ve henüz Resmi Gazetede yayınlanmadığı için bu defa aynı tarih aynı esas ve 2011/27 sayılı karar ile iptal hükmünün de eldeki davalara uygulanmak üzere yürürlüğünün durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Öyle ise, kesin hüküm halini almamış ve usulü kazanılmış hakkın istisnasını teşkil eden bu durum karşısında 5841 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca davanın reddine ilişkin olarak kurulan hükmün, verildiği tarih itibarıyla doğru olduğu düşünülse de, meydana gelen Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra doğru olduğu söylenemez.
Diğer taraftan, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren ve eldeki davalara da uygulanması gereken 3402 sayılı Yasanın 36. maddesi ve bazı ilave düzenlemeler getiren 6099 sayılı Yasa hükümleri uyarınca yargılama giderlerinden ve bu giderlerden sayılan avukatlık ücretinden davalı tarafın sorumlu tutulamayacağının gözetilmesi gerekeceği de kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca; işin esasının 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre değerlendirilmesi, taraf iddiaları doğrultusunda gerekli araştırma ve inceleme yapılmak suretiyle uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması bakımından karar bozulmalıdır.
Davacı Hazinenin, karar düzeltme isteğinin HUMK."un 440. maddesi hükmü uyarınca kabulü ile Dairenin 02.12.2010 tarih 2010/11497 Esas-2010/12867 Karar sayılı onama kararının ortadan kaldırılmasına, mahkemenin 01.04.2010 tarih, 2006/42 esas-2010/26 Karar sayılı kararının açıklanan gerekçelerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 23.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.