Yaralama - iş yeri dokunulmazlığını ihlal - tehdit - mala zarar verme - 6136 sayılı kanuna aykırılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/11982 Esas 2016/7578 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/11982
Karar No: 2016/7578
Karar Tarihi: 12.10.2016

Yaralama - iş yeri dokunulmazlığını ihlal - tehdit - mala zarar verme - 6136 sayılı kanuna aykırılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/11982 Esas 2016/7578 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2015/11982 E.  ,  2016/7578 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Yaralama, iş yeri dokunulmazlığını ihlal, tehdit, mala zarar verme, 6136 sayılı kanuna aykırılık
    HÜKÜM : 1- TCK"nın 116/2, 31/3, 62. maddeleri gereğince mahkumiyet
    2- TCK"nın 106/1-1, 31/3, 62. maddeleri gereğince ahkumiyet
    3- TCK"nın 151/1-1, 31/3, 62. maddeleri gereğince mahkumiyet
    4- TCK"nın 86/3-c, 31/3, 62. maddeleri gereğince mahkumiyet
    5- 6136 sayılı kanunun 151/1, TCK"nın 31/3, 62 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Yaralama, iş yeri dokunulmazlığını ihlal, tehdit, mala zarar verme, yasak bıçağı izinsiz olarak üzerinde bulundurma suçlarından suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine ilişkin hükümler, suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Olay tarihinde, suça sürüklenen çocuğun, babasının cezaevinde bulunması sebebi ile sorumlu tuttuğu avukat olan katılanın iş yerine gittiği, katılana eli ile vurmak suretiyle yaraladığı ve gözlüğünü kırdığı, "seni öldüreceğim" diyerek tehdit ettiği, olay yerine polislerin gelmesi üzerine, cebinde bulundurduğu yasak bıçaklardan olan bıçağı cebinden çıkartarak teslim ettiğinin iddia edildiği olayda; atılı suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; suça sürüklenen çocuk müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1- TCK’nın 50/3. maddesi gereğince, fiili işlediği tarihte 18 yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin edilen kısa süreli hapis cezalarının aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlarından birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
    2- Suça sürüklenen çocuğun katılanın yüzüne yumruk attığı ve bu yumruk katılanın gözüne denk geldiği ve bu sırada katılanın gözlüğünün kırıldığı, buna göre suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı mala zarar verme suçunun yasal unsurlarının oluştuğu; ayrıca 5237 sayılı TCK"nın 44. maddesinde; işlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren failin, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılacağının hüküm altına alındığı dikkate alınarak, fikri içtima hükümleri gereğince, suça sürüklenen çocuğun kasten hareket ederek bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet verdiğinin anlaşılması karşısında; en ağır cezayı gerektiren suç olan mala zarar verme suçundan 5237 sayılı TCK"nın 151/1 maddesi kapsamında mahkumiyeti ile yetinilmesi gerektiği gözetilmeden mala zarar verme ve kasten yaralama suçlarından mahkumiyet hükmü kurulması,
    3- 5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden bu yönde değerlendirme yapılmaması,
    Kanuna aykırı olup, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 12/10/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara