Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/5491 Esas 2011/7412 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/5491
Karar No: 2011/7412

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/5491 Esas 2011/7412 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/5491 E.  ,  2011/7412 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : DEMRE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 27/01/2011
    NUMARASI : 2010/114-2011/19

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, kayden malik olduğu 87 parsel sayılı taşınmazına, komşu  86 parsel maliki olan davalının cam serasının tecavüzlü olduğunu, bunun yanısıra  çekme mesafelerine uyulmadan seraların inşaa edildiğini olduğunu ileri sürerek, elatmanın önlenmesine, yıkıma, ecrimisile ve  davalının serasının ortak sınırdan geri çekilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, 86 nolu parsel üzerine 1974 yılında cam sera inşa ettiğini, 87 nolu parselin önceki maliki tarafından açılan tecavüzün önlenmesi davasında elatması bulunmadığından bahisle davanın reddedildiğini, kesin hüküm olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuş, yine savunma yolu ile  temliken tescil, mümkün olmadığı takdirde lehine irtifak hakkı tesisine karar verilmesini  istemiştir.
    Davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “...    temliken tesciline karar verilen yerin değeri olan 384.75.-TL davacıya ödenerek bakiye 3.150.00 TL"nin yatıran davalıya iadesine ibaresi gerekçeli kararda bulunduğu halde, kısa kararda yazılmadığı ve bu suretle kısa karara çelişkili olarak gerekçeli karar yazılmış olmasının doğru olmadığı,  kabul tarzı bakımından da, temliken tescile konu yapılıp hakkında kabul kararı verilen yer bakımından ifrazının mümkün olup olmadığı saptanmadan karar verilmiş olmasının isabetsiz olduğu  ” hususlarına değinilerek bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili  tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve komşuluk hukukundan  kaynaklanan  zararın  giderilmesine  ilişkin olup, davalı  savunma  yoluyla taşkın kısmın TMK"nın 725. maddesi uyarınca adına tescilini istemiş ve mahkemece  kurulan  son  hükmün  bozulması üzerine yerel mahkemece; teknik bilirkişinin 21.12.2008 tarihli rapor ve krokisinde  C harfi ile gösterilen 42 m2lik alana davalının elatmasının önlenmesine ve  irtifak hakkı  tesisi  yönündeki talebin kabulü ile krokide A harfi ile gösterilen 5.13 m2 yerde 86 nolu parsel lehine irtifak hakkı tesisine, bu kısma yönelik elatmanın önlenmesi ve yıkım isteği konusunda karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne, davalının kendi taşınmazı içerisinde yeralan seraların ortak sınırdan geriye çekilmesi yönündeki taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm yalnızca davacı tarafından temyiz edilmiştir Hemen  belirtilmelidir ki, çekme mesafesine uyulmamış olması idareyi ve idari yaptırımı   ilgilendirdiğinden, davalının taşınmazında yeralan seralarının çekme mesafesi gözetilerek ortak sınırdan geriye çekilmesine yönelik talebin mahkemece reddine karar verilmiş olmasında  bir isabetsizlik yoktur. Davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
    Davacının öteki temyiz itirazlarına gelince, bilindiği üzere;  taşınmazın  belirli  bir  bölümünün TMK"nın 725. maddesi uyarınca temliken tesciline karar verilebilmesi için öncelikle taşkın yapılanan kişinin iyiniyetli olması, taşkın kısmın yıkımının aşırı zarar  doğurması ve yapı  değerinin  oturduğu  zemin  değerinden  fazla  olması  ve  ayrıca bu kısmın ana taşınmazdan imar mevzuatına göre ifraz edilebilir nitelik  taşıması  ve arsa  malikine  muhik  bir  tazminat  ödenmesi  koşullarına  bağlıdır.
    Nitekim Daire bozma kararında bu hususlara özellikle ifrazın  mümkün olup olmadığı hususuna  değinilmiş  olup,Antalya İl İdaresi İmar ve İnşaat Dairesi Başkanlığının 24.12.2010 tarihli karşılık yazısında çekişmeli bölümün ifrazının mümkün olmadığı bildirilmiştir. Buna  göre  taşınmazda temlik isteyenin paydaş kılınması ya da  taşkın  bölüme bağlantılı  olarak onun lehine irtifak hakkı tanınması yasal açıdan mümkün değildir.
    Hal böyle olunca; anılan ilkeler gözetilmek suretiyle taşkın kısmın yıkımı suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile  yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.          
    Davacı vekilinin temyiz itirazları belirtilen sebeplerle yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,  alınan peşin harcın  temyiz  edene  geri  verilmesine, 23.06.2011  tarihinde  oybirliğiyle   karar  verildi.

    Hemen Ara