Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/6776 Esas 2011/7363 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/6776
Karar No: 2011/7363

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/6776 Esas 2011/7363 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/6776 E.  ,  2011/7363 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ZİLE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 14/05/2010
    NUMARASI : 2010/165-2010/181

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, miras bırakanın maliki olduğu 7 parça taşınmazını satış suretiyle davalı oğluna temlik ettiğini, yapılan işlemlerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek miras payı oranında tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Davanın kabulüne ilişkin kararın temyizi üzerine Dairece, 37 parsel dışındaki diğer taşınmazlarda miras bırakanın temlik ettiği paylar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, tamamı üzerinden hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesi ile bozulmuş olup,  mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi   raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. 
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş tapunun iptali ve tesciline yer verilmemiş ise de, kısa ve gerekçeli kararda bozma ilamı kapsamında kalan taşınmazlar yönünden "miras bırakanın temlik ettiği paylar üzerinden davanın kabulüne" şeklinde hüküm kurulmuştur.
    Hemen belirtilmelidir ki; mahkeme, zorunlu nedenlerle kararını gerekçesi ile birlikte yazmadan, yalnız hüküm sonucunu tefhim etmekle yetinebilir.Bu halde de tefhim edilen hüküm sonucunun açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde duruşma tutanağına geçirilmesi ve okunması gerekir.(HUMK.318/2,388 maddesi son fıkra) Bu şekilde, tefhim edilen hüküm sonucuna kısa karar denir. Kısa karar hüküm fıkrası niteliğinde olduğu için, kısa kararın tefhimi ile hüküm hukuki varlık kazanır. Diğer yandan mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı HUMK.’nun 388.maddesinde de belirtilmiştir. Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında birer birer  duraksamaya yer bırakmayacak biçimde gösterilmesi gerekir. Aynı kural HUMK.’nun 389.maddesinde de benimsenmiştir.Keza HUMK.’nun 381.maddesinde ( kararın tefhimi en az 388.maddesi hükmünde belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçilerek okunması suretiyle olur.) düzenlenmesine yer verilmiştir. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği olup, aksi halin yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratacağında kuşku yoktur.Bir başka ifadeyle kamu düzeni ve barışın tehlikeye düşeceği açıktır.(Prof.Dr.Baki Kuru, HM. Usulü adlı eseri, 2001 baskılı sh.2952, 2953 ) Eldeki davada, mahkemece gerek kısa kararda gerekse gerekçeli kararda, yalnızca "davanın kabulüne karar  verildiği bildirilmiş; miras bırakanın çekişme konusu 121 ada 1 parsel, 67 ada 2 parsel, 27 ada; 2 parsel, 27 ada 1 parsel, 466 ada 3 parsel, 447 ada 5 parselde, temlik ettiği paylar ve bu paylardan davacının miras payının ne olduğu diğer bir deyişle iptal ve davacı adına tesciline karar verilen payların miktar belirtilmemiştir. Bu nedenle, hükmün HUMK."nun yukarıda değinilen ilkelerine uygun olduğu söylenemez.
    O halde, davalının temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedene hasren HUMK.’ nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  22.06.2011  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


     

    Hemen Ara