Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/5216 Esas 2011/7300 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/5216
Karar No: 2011/7300

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/5216 Esas 2011/7300 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/5216 E.  ,  2011/7300 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : DÖRTYOL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 12/03/2010
    NUMARASI : 2005/429-2010/169

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı Hazine, davalı kurumun kayden malik olduğu çekişmeli 350 parsel sayılı taşınmazın 3.103,24 16 m²’lik kısmının kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını, devletin hüküm ve tasarrufu altında kalan yerlerin özel mülkiyete konu olamayacağını ileri sürerek, kıyı kenar çizgisi içinde kalan kısmın tapu kaydının iptali ile terkinine karar verilmesini istemiştir
    Davalı Kurum, davanın hakem sıfatı ile görülemeyeceğinden reddi gerektiğini, çekişmeli taşınmazın 1950 yılında Hazine tarafından davalı kuruma devredildiğini, dava açmakta iyiniyetli olmadıklarını, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddi gerektiğini savunmuştur. 
    Davanın hakem sıfatı ile görülemeyeceğinden görev yönünden reddine ilişkin kararın kesinleşmesi üzerine görevli mahkemece ; hükme dayanak yapılan 09.09.2009 havale tarihli fen bilirkişinin krokili raporuna göre (A) ile gösterilen 3.103,24 m²’lik kısmın tapu kaydının iptali ile tescil dışı bırakılmasına karar verilmiştir.
    Karar, davalı Kurum tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, 3621 Sayılı Yasadan kaynaklanan tapu iptali ve sicil kaydının kütükten terkini isteğine ilişkin olup, mahkemece, 28.11.1997 tarih, 5/3 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca uygulama neticesinde dava konusu edilen bölümün tanımı aynı Yasanın 4maddesinde belirtilen kıyıda kaldığı saptanarak Anayasanın 43.maddesi, 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 16/C ve 4721 Sayılı Türk Medeni Yasasının  999.maddesi (912.maddesi) hükmü uyarınca sicil kaydının kütükten terkinine karar  verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Bu yöne değinen davalı idarenin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
    Ancak, davacı Hazine taşınmazın öncesinin devletin hüküm ve tasarrufu altında kalan kıyı niteliğinde bulunduğu ileri sürüldüğüne ve taşınmazla ilgili çap kaydının kadastro sonucu oluştuğuna göre iddianın kadastro öncesine dayandığı açıktır.
    Karar tarihinden sonra 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren ve 3402 Sayılı Yasanın 36.maddesine bazı ilave düzenlemeler getiren 6099 Sayılı Yasa (16., 17.maddeler) hükümleri gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerlerinde bırakılması ve davalının yargılama giderlerinden ve 29.5.1957 tarih 4/16 Sayılı İ.B.K. gereğince yargılama giderlerinden sayılan avukatlık ücreti ve HUMK."nun 423/3.maddesi gereğince harçtan sorumlu tutulmaması gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Kabule göre de; dava konusu edilen 3.103.24 m² kısmın, keşfen belirlenen 15.505.00.-TL değeri üzerinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu hükmü uyarınca %59.40 oranında karar ve ilam harcı alınması gerekirken fazla harca hükmedilmesi de isabetli değildir.
    Davalı Kurumun, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlere hasren HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,   20.06.2011  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     

     

     


     

    Hemen Ara