Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/5192 Esas 2011/7299 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/5192
Karar No: 2011/7299

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/5192 Esas 2011/7299 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/5192 E.  ,  2011/7299 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 05/07/2010
    NUMARASI : 2009/241-2010/241

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, dava konusu 204 ada, 35 parselin “Havra olarak kullanıldığı” açıklanarak malik hanesinin boş bırakıldığını, taşınmazın 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu gereğince korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edildiğini, malik hanesinin İzmir Musevi Cemaati adına doldurulması için açılan davanın redle sonuçlandığını, “kültür varlığı ” olan taşınmazların zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını ileri sürerek taşınmazın korunması gerekli kültür varlığı olarak hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece; davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kadastro tespiti sırasında parsel numarası verilmek suretiyle malik hanesi boş bırakılarak tespiti yapılan 35 parsel sayılı taşınmazın tescili isteğine ilişkin olup, mahkemece çekişme konusu taşınmazın 2863 Sayılı Yasanın, 5663 Sayılı Yasa ile değişik 3.maddesi uyarınca 1.Grup korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı ve 1.-2. derecede arkeolojik sit alanı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar  verilmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki, çekişme konusu taşınmazın kadastro tespiti sırasında malik hanesi açık bırakıldığına göre, 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 30.maddesi uyarınca gerçek hak sahibinin araştırılarak malik hanesinin doldurulması ve tapuya tescili görevi aynı Yasanın 25. ve 26.maddesi hükümleri uyarınca Kadastro Mahkemesine aittir.
    O halde; mahkemece,  Kadastro Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
    Davacı tarafın, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlere hasren sair hususlara girilmeksizin HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,   20.06.2011  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


     

    Hemen Ara