Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/5698 Esas 2011/7226 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/5698
Karar No: 2011/7226
Karar Tarihi: 20.06.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/5698 Esas 2011/7226 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Marmara Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen tapu iptal, kayıt terkini ve el atmanın önlenmesi davasında mahkeme, davanın hak düşürücü süre yönünden reddedilmesine karar verdi ve yargılama gideri ile avukatlık ücretinin davalıdan tahsiline hükmetti. Ancak 5841 Sayılı Yasası'nın Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi sonrası, onanan kararın doğru olmadığı belirtildi ve karar bozuldu. Dava açıklanan kanun maddeleri ile değerlendirilecek ve uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması için yeniden görülecektir. İlgili kanun maddeleri 5841 Sayılı Yasa'nın yanı sıra 3402 Sayılı Yasa'nın 36. maddesi ve bazı ilave düzenlemeler getiren 6099 Sayılı Yasa'dır.
1. Hukuk Dairesi         2011/5698 E.  ,  2011/7226 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : MARMARA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 01/04/2010
    NUMARASI : 2006/47-2010/22

     Taraflar arasındaki davadan dolayı Marmara Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 01.04.2010 gün ve 2006/47-2010/22 sayılı  hükmün  Onanmasına ilişkin olan 06.12.2010 gün ve  11498-12866 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde   davacı Hazine vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, tapu iptal, kayıt terkini ve el atmanın önlenmesi isteğine ilişkin olup, mahkemece davanın hak düşürücü süre yönünden reddi ile yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalıdan tahsiline ilişkin olarak kurulan hükmün dairece onandığı anlaşılmaktadır.
    Gerçekten de işin esası bakımından 5841 Sayılı Yasanın yürürlüğü döneminde davanın hak düşürücü süreden reddedilmiş olması doğrudur. Ancak anılan yasa Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 tarih 2009/31 E. 2011/77 K. sayılı kararı Ile iptal edilmiş ve henüz Resmi Gazetede yayınlanmadığı için bu defa aynı tarih aynı esas ve 2011/27 sayılı karar ile iptal hükmünün de eldeki davalara uygulanmak üzere yürütmenin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Öyle ise, kesin hüküm halini almamış ve usuli kazanılmış hakkın istisnasını teşkil eden bu durum karşısında 5841 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca davanın reddine ilişkin olarak kurulan hükmün, verildiği tarih itibarıyla doğru olduğu düşünülse de,  Anayasa Mahkemesinin 5841 Sayılı Yasayı 12.5.2011 tarihinde iptal etmesi yürürlüğün durdurulması kararı gereğince usulü kazanılmış  haktanda bahsedilemeyeceğinden doğru olduğu söylenemez.
    Diğer taraftan, davanın kabulü halinde 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren ve eldeki davalara da uygulanması gereken 3402 sayılı Yasanın 36. maddesi ve bazı ilave düzenlemeler getiren 6099 sayılı Yasa hükümleri uyarınca yargılama giderlerinden ve bu giderlerden sayılan avukatlık ücretinden davalı tarafın sorumlu tutulamayacağının gözetilmesi gerekeceği de kuşkusuzdur.
    Hal böyle olunca; işin esasının 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre değerlendirilmesi, taraf iddiaları  ve savunmaları doğrultusunda yapılan ve varsa yapılacak araştırma ve inceleme neticesinde açığa çıkacak duruma göre uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması bakımından karar bozulmalıdır.
    Davacı hazinenin karar düzeltme isteğinin H.U.M.K."nun 440. maddesi hükmü uyarınca kabulü ile Dairenin 06.12.2010 tarih 2010/11498 esas-2010/12866 karar sayılı onama kararının ortadan kaldırılmasına, Mahkemenin 01.04.2010  tarih,2006/47 esas-2010/22 karar sayılı kararının açıklanan gerekçelerle H.U.M.K."nun 428. hükmü uyarınca BOZULMASINA,20.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     

     


     

    Hemen Ara