Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/6682 Esas 2011/7217 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/6682
Karar No: 2011/7217

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/6682 Esas 2011/7217 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/6682 E.  ,  2011/7217 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : EZİNE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 08/12/2010
    NUMARASI : 2008/44-2010/265

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, ortak miras bırakan H... H...  Ö..."ün 3072 parsel sayılı taşınmazdaki ½ payını ölünceye kadar bakım akdiyle davalı kızına devrettiğini, murisin temlik tarihinde hukuki ehliyetinin olmadığını, davalının 93 yaşındaki murisi kandırarak hile, tehdit ve mal kaçırmak amacıyla adına tescili sağladığını ileri sürerek, payları oranında iptal ve tescil  isteminde bulunmuşlardır.
    Davalı,  davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine  karar verilmiştir.
    Karar, davacılar vekili tarafından süresinde duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik  Hakimi  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma istemi değer yönünden reddedilerek, gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, tapu iptal ve tescil  isteklerine  ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; miras bırakan H... H...  Ö..."ün 3072 parsel sayılı taşınmazdaki ½ payını ölünceye kadar bakım akdiyle 23.11.2006  tarihinde davalıya temlik ettiği anlaşılmaktadır.
    Davacılar, miras bırakanın yaptığı temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı, muvazaalı olduğunu, murisin temlik tarihinde hukuki ehliyetinin bulunmadığını, davalının murisi kandırarak hile ve tehdit ile devri gerçekleştirdiğini ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 11.04.1990 gün ve 1990/1-152-1990/236 sayılı kararında da vurgulandığı üzere davada dayanılan maddi olaylar bakımından birkaç hukuki nedenin bir arada gösterilmesinde ilke olarak usul ve yasaya aykırı bir yön yoktur. Mahkemece, bu nedenlerin önem derecesine göre sırayla irdelenmesi gerekir.
    Bilindiği üzere; davranışlarının, eylem ve işlemlerinin sebep ve sonuçlarını anlayabilme, değerlendirebilme ve ayırt edebilme kudreti (gücü) bulunmayan bir kimsenin kendi iradesi ile hak kurabilme, borç (yükümlülük) altına girebilme ehliyetinden söz edilemez. Nitekim Medeni Kanunun “ fiil ehliyetine sahip olan kimse, kendi fiilleriyle hak edinebilir ve borç altına girebilir “ biçimindeki 9. maddesi hükmüyle hak elde edebilmesi, borç ( yükümlülük ) altına girebilmesi, fiil ehliyetine bağlamış. 10. maddesinde de, fiil ehliyetinin başlıca koşulu olarak ayırtım gücü ile ergin ( reşit ) olmayı kabul ederek “ ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan bir ergin kişinin fiil ehliyeti vardır. “ hükmünü getirmiştir.  “Ayırtım gücü “ eylem ve işlev ehliyeti olarak ta tarif  aynı yasanın 13. maddesinde “ yaşının küçüklüğü yüzünden veya akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk ya da bunlara benzer sebeplerden biriyle akla uygun biçimde davranma yeteneğinden yoksun olmayan herkes bu kanuna göre ayırt etme gücüne sahiptir.” denmek suretiyle açıklanmış, ayrıca ayırtım gücünü ortadan kaldıran önemli nedenlerden bazılarına değinilmiştir. Önemlerinden dolayı  bu ilkeler, söz konusu yasa ile öteki yasaların çeşitli hükümlerinde de yer almışlardır.
    Hemen belirtmek gerekir ki, Medeni Kanununun 15. maddesinde de ifade edildiği üzere, ayırtım gücü bulunmayan kimsenin geçerli bir iradesinin bulunmaması nedeniyle, kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, yapacağı işlemlere sonuç bağlanamayacağından karşı tarafın iyi niyetli olması o işlemi geçerli kılmaz. (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı 11.6.1941 tarih 4/21)
    Yukarıda sözü edilen ilkelerin ve yasa maddelerinin ışığı altında olaya yaklaşıldığında bir kimsenin ehliyetinin tesbitinin şahıs ve mamelek hukuku bakımından doğurduğu sonuçlar itibariyle ne kadar büyük önem taşıdığı kendiliğinden ortaya çıkar. Bu durumda, tarafların gösterecekleri, tüm delillerin toplanılması tanıklardan bu yönde açıklayıcı, doyurucu somut bilgiler alınması, varsa ehliyetsiz olduğu iddia edilen kişiye ait doktor raporları, hasta müşahede kağıtları, film grafilerinin eksiksiz getirtilmesi zorunludur. Bunun yanında, her ne kadar H.U.M.K.’nun 286 maddelerinde belirtildiği gibi bilirkişinin “rey ve mutaalası” hakimi bağlamaz ise de, temyiz kudretinin yokluğu, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk gibi salt biyolojik nedenlere değil, aynı zamanda bilinç, idrak, irade gibi psikolojik unsurlara da bağlı olduğundan, akıl hastalığı, akıl zayıflığı gibi biyolojik ve buna bağlı psikolojik nedenlerin belirlenmesi, çok zaman hakimlik mesleğinin dışında özel ve teknik bilgi gerektirmektedir.
    Hele ayırt etme gücünün nispi bir kavram olması kişiye eylem ve işleme göre değişmesi bu yönde en yetkili sağlık kurulundan, özellikle Adli tıp kurumundan rapor alınmasını da gerekli kılmaktadır. Esasen Medeni Kanunun 409/2 maddesi akıl hastalığı veya akıl zayıflığının bilirkişi raporu ile belirleneceğini öngörmüştür.
    Ne varki, mahkemece hukuki ehliyetsizlik iddiası konusunda  bir araştırma yapılmamıştır.
    O halde, hukuki ehliyetsizliğin kamu düzeni ile ilgili olduğu gözetilerek önemine binaen öncelikle incelenmesi, tarafların bu yönde bildirecekleri tüm delillerin toplanması, varsa miras bırakana ait sağlık kurulu raporları,hasta müşahade kayıtları, reçeteler vs. istenmesi, tüm dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilmesi, akit tarihinde miras bırakanın ehliyetli olup olmadığı yönünde rapor alınması, ehliyetli olduğunun anlaşılması halinde muvazaa iddiasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği kuşkusuzdur.
    Hal böyle olunca, yukarıda belirlenen ilkeler çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılması sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmiş  olması doğru değildir. Davacıların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  20.06.2011  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.

     

    Hemen Ara