Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/5146 Esas 2011/6897 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/5146
Karar No: 2011/6897
Karar Tarihi: 08.6.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/5146 Esas 2011/6897 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/5146 E.  ,  2011/6897 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ŞİŞLİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 10/02/2009
    NUMARASI : 2008/298-2009/51

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, kayden paydaşı oldukları 16 parsel sayılı taşınmaza davalıların gecekondu yapmak suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerinde bulunmuşlardır.
    Davalılar, taşınmazda kendilerinin de paydaş olduklarını, davacıların yararlanmasına engel olmadıklarını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, taraflar vekillerince süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dava dilekçesi içeriğinden; davacının, kayden maliki olduğu 16 parsel sayılı taşınmaza, davalının haklı ve geçerli bir nedeni bulunmaksızın gecekondu yapmak suretiyle elattığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteğiyle eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
    Ne varki, dava dilekçesinde sadece ecrimisil isteği yönünden değer bildirildiği, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteği yönünden ise bir değer bildirilmediği gibi, çekişmeli taşınmazın ve yapının keşfen belirlenen değeri üzerinden de harç ikmal ettirilmediği, davacının ıslah yoluyla ecrimisil tutarını artırdığı ve artırılan ecrimisil tutarı üzerinden harç alınmış ise de, taşınmazın ve yapının değeri üzerinden keza harç yatırılmadığı, bu durumda, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteği yönünden harç alınmaksızın neticeye gidildiği anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtilmelidir ki, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır.Bu tür bir davada, HUMK.’ nun 413 ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 16, 26, 27, 28, 30 ve 32 maddelerinin öngördüğü işlemin yerine getirilmesi ve gerekli olan harcın alınması zarureti vardır.
    Bilindiği üzere, Harçlar Kanunu harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re’sen) gözetilmesini hükme bağlamıştır.492 Sayılı Kanunun 32.maddesinde ise yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmış 30.madde hükmünde de “…muhakeme sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa yalnız o celse için muhakemeye devam olunur; takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. HUMK.’ nun 409.maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
    Oysa, mahkemece değinilen ilkeler ve düzenlemeler gözetilmeksizin ayrıca öngörülen usulü işlemler gerçekleştirilmeksizin sonuca gidilmiştir.
    Öyleyse, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteği yönünden yazılı olduğu üzere verilen kararın yasal olduğu söylenemez.
    O halde; öncelikle yukarıda açıklanan usüli işlemlerin tamamlanması ondan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
    Tarafların, temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.6.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara