Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/3282 Esas 2016/7485 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/3282
Karar No: 2016/7485
Karar Tarihi: 10.10.2016

Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/3282 Esas 2016/7485 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2016/3282 E.  ,  2016/7485 K.
"İçtihat Metni"


Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından şüpheliler ..., ..., ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 25/01/2016 tarihli ve 2015/20624 soruşturma, 2016/2181 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii ... Sulh Ceza Hakimliğinin 01/03/2016 tarihli ve 2016/1239 değişik iş sayılı karar aleyhine ... Bakanlığınca verilen 11.06.2016 gün ve 94660652-105-33-5352-2016 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29/06/2016 gün ve 2016/259795 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, somut olayda; gerçekteki yüz ölçümü 2980 m2 olan ... ili ... ilçesi ... Köyü"ndeki ... parsel nolu taşınmazın yüz ölçümünün tapu kaydında 22980 m2 olarak değiştirildiği ve alıcı ..., satıcı olarak ... arasında yapılan anlaşma gereğince 1.330.000 Türk lirası bedelle satıldığı, emlak komisyoncusu ve tapu memuru olan şüphelilerin sattıkları taşınmazın yüz ölçümünün fiziken 2980 m2 olduğunu bildiği veya bilmesi gerektiği, kaldı ki ... ilçesi ... Köyü"nde bulunan... parsel nolu 2980 m2 olan taşınmazın değerinin 1.330.000 TL edip etmeyeceğinin şüpheliler tarafından düşünülmesi gerektiği, bu şekilde şüphelilerin beraber fikir ve eylem birliği içinde kayıtlarda usulsüzlük yapmak suretiyle müştekiyi dolandırdıklarının anlaşılması karşısında, delillerin kamu davasının açılmasını gerektirir nitelikte bulunduğu, söz konusu delillerin mahkemesince takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Soruşturma evrakı ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar ve kanun yararına bozma isteminin, tapu memuru olan şüpheli ...’ın diğer şüphelilerle birlikte TCK’nın 204/2. maddesinde yer alan resmi belgede sahtecilik (3 yıldan 8 yıla hapis) ile aynı kanunun 158/1-d maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık (2 yıldan 7 yıla kadar hapis) eylemlerine yönelik olması karşısında; 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi hükmü ile Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’nun 12.02.2016 gün ve 2016/1 sayılı kararındaki iş bölümüne göre, kanun yararına bozma istemini inceleme görevinin Yargıtay 11. Ceza Dairesi’ne ait olmakla Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın ilgili daireye TEVDİİNE, 10.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









Hemen Ara