Esas No: 2011/6033
Karar No: 2011/6783
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/6033 Esas 2011/6783 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ÇAYIRALAN SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/06/2010
NUMARASI : 2005/125-2010/157
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, ortak miras bırakanları H...A...in kayden malik olduğu 147 ada, 5 ve 230 ada, 5 parsel sayılı taşınmazları, mirastan mal kaçıma amacıyla ikinci evliliğinden olma oğlu davalı M...’e ve ikinci eşi Ş...’ye satış yoluyla temlik ettiğini, işlemlerin muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile terekeye iadesine, miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, çekişmeli taşınmazların Ş... A... Adına kayıtlı olduğunu, H... A...’den intikal etmediğini, davacıların Ş... A... mirasçısı olmadıklarını bedeli karşılığında iktisap ettiğini, alım gücünün olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Dahili Davalı; davacıların muris H... A... Mirasçıları olduğunu davayı miras payları oranında kabul ettiğini bildirmiştir.
Mahkemece; temlik işlemlerinin muvazaalı olduğunun kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı M... A... Tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. Dava; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeye konu 230 ada, 5 parsel sayılı taşınmazın tarafların müşterek murisi H... A... adına tapuda kayıtlı iken 11.08.1999 tarihinde satış yoluyla dâhili davalı Ş... A...’e temlik ettiği, anılan kişinin de 28.07.2004 tarihinde kayden malik olduğu 147 ada, 5 parsel sayılı taşınmazla birlikte murisle müşterek evliliklerinden olma davalı M... A...’e satış yoluyla devrettiği, 147 ada, 5 parsel sayılı taşınmazın kadastro öncesi 1985 tarihli harici satış sözleşmesine dayalı olarak Ş... A... adına tespit ve tescil edildiği, kadastro tespiti sırasında anılan taşınmazın davalı adına tespitine murisin muvafakat ettiği, tespitin 02.07.2002 tarihinde kesinleştiği, miras bırakanın 20.08.2004 tarihinde öldüğü, davacıların murisin ilk evliliğinden olma çocukları, dâhili davalının ikinci eşi Ş... A.., davalının ise ikinci eşinden olma oğlu olduğu anlaşılmaktadır.
Davacıların, mirasbırakanın yapmış olduğu bu temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açtığı, mahkemece de dava konusu edilen tüm taşınmazlar yönünden davanın kabulüne karar verildiği görülmektedir.
Miras bırakan tarafından 230 ada, 5 parsel sayılı taşınmazın ara malik Ş...’ye ondan da davalı M...’e temlikinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu 01.04.1974 tarih ve ½ sayılı İnançları Birleştirme Kararı gereğince yapılan soruşturma sonucu belirlenerek ve bu olgu benimsenmek suretiyle tapu kaydının miras payı oranında iptal ve tesciline karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine;
Davalının, öteki temyiz itirazlarına gelince; Her ne kadar dâhili davalı tarafından dava kabul edilmiş ise de dâhili davalı yoluyla taraf sıfatı kazandırılamayacağı, “kabul beyanı ” bu bakımdan hüküm ifade etmediği gibi dava konusu edilen 147 ada, 5 parsel sayılı taşınmazın senetsizden dâhili davalı adına tespit ve tescil edildiği ondan da davalı M.’e temlik edildiği gözetildiğinde anılan taşınmaz bakımından 01.04.1974 tarih ve ½ sayılı İnançları Birleştirme Kararının uygulama yerinin bulunmadığı da açıktır.
Hal böyle olunca; çekişme konusu 147 ada, 5 parsel yönünden yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davalının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.