Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, maliki bulunduğu 4633 parsel sayılı taşınmazının sahte olarak düzenlenen nüfus cüzdanı ile İstanbul 2. Noterliğinin 09.08.2007 tarih ve 16057 yevmiye nolu vekaletname ile vekil M. Y.tarafından vekilin kardeşi olan davalı H.H."e düşük bedelle satıldığını işlemlerin danışıklı olduğunu ileri sürerek, tapu iptal ve tescil isteminde bulunmuştur.
Davalı, taşınmazı 500.000.-TL"na satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının iyiniyetli 3. kişi konumunda bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, sahtecilik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 4633 parsel sayılı taşınmazın davacı adına kayıtlı iken vekili M.Y.tarafından 19.08.2007 tarihli akitle davalıya satış suretiyle devredildiği anlaşılmaktadır.
Davacı, satış işleminde kullanlan vekaletnamenin sahte olduğunu ileri sürerek, eldeki davayı açmıştır.
Eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen belgelerden; davacı ve davalı hakkında eldeki davaya konu eylemler nedeniyle cezalandırılmaları istemiyle ayrı ayrı kamu davaları açılarak her iki davanın birleştirildiği ve Fatih 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/226 E. sayılı dosyasında derdest olduğu görülmektedir. Her ne kadar, hukuk hakimi B.K."nun 53.maddesi hükmü gereğince kusur olup olmadığına yahut haksız fiilin faili temyiz kudretini haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için ceza hukukunun mesuliyete dair ahkamiyle ayrıca ceza mahkemesinde verilen beraet kararıyla bağlı değilse de, ceza davasında belirlenecek olguların eldeki davayı etkileyeceği kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, Fatih 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/226 E. sayılı dava dosyasının sonucunun beklenmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi için karar bozulmalıdır.
Davacının, bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.