Esas No: 2016/1275
Karar No: 2016/7451
Karar Tarihi: 06.10.2016
Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/1275 Esas 2016/7451 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat
Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili ile vekalet ücreti yönünden sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmünün incelenmesinde:
Sanığın hüküm tarihinden sonra 28.01.2015 tarihinde öldüğünün UYAP ortamında bulunan Mernis’ten temin edilen nüfus kaydından anlaşılması karşısında, hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK"nın 64/1. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmünün incelenmesinde
Sanık ..."in pamuk teslim edip kendisi adına aldığı 17.11,2006 tarih ve 6681 sayılı müstahsil makbuzu ile pamuk destekleme primi almak için 05.03.2007 tarihinde Kadirli ..."ne başvurduğu halde aynı tarihte sözkonusu makbuzun annesi adına düzeltilmesi gerektiğini belirterek ilgili firmaya 05.03.2007 tarihinde ... adı yazdırarak düzelttirip onaylanmış suretini aldıktan sonra 12.03.2007 tarihinde annesi adına hazırladığı pamuk destekleme primi başvuru dosyasını da ilgili idareye verdiği aynı makbuzla ikinci kez prim başvurusu yapıldığının iddia edildiği olayda; sanğın atfedilen suçu işlediğine dair kesin ve inandırıcı delil bulunmadığına ilişkin mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak
1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13.maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün ilgili kısmına "sanık kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 3.000 TL vekalet ücretinin Hazineden alınarak sanığa verilmesine" fıkrasının eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.