MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK"nın 155/1, 62, 50/1-a, 52/4, 52/2-4 maddeleri gereğince mahkumiyet

Sanığın güveni kötüye suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılan ... kendisine ait motorlu testereyi babası olan tanık ..."in ...de bulunan evine göndermek için tanık ..."e teslim ettiğini, yolun bozuk olması ve..."in aracının köye çıkamaması üzerine ...muhtarı ... ile testereyi ..."e teslim edilmek üzere sanık ..."e teslim ettiklerini, bir gün sonra ..."in testereyi sanıktan istediği ancak "burada testere falan yok bana kimse motorlu testere bırakmadı sadece bir tane küçük piknik tüpü bırakıldı" diyerek teslimi inkar ettiğinin iddia edildiği olayda,
Sanığın savunmasında imam nikahlı eşinin on yıl önce vefat ettiğini, imam nikahlı olduğu için kendisine herhangi bir miras kalmadığını, eşinden geriye sadece testerenin kaldığını, bir gün testereyi kullanması için oğlu..."a emanet verdiğini, ancak daha sonra alamadığını, yıllar sonra testereyi kapının önünde görünce eşinden kalan ve emanet verdiği testereyi teslim etmek istemediği, daha sonrada Oğlu ..."in vermek istemediğini beyan ettiği, sanık anlatımlarının tanık beyanları ile uyumlu olması karşısında, sanığın suç işleme kastıyla hareket ettiğine dair delil bulunmadığı ve suçun yasal unsurlarının oluşmadığı dikkate alınarak sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de,
Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 06/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.