Esas No: 2011/5204
Karar No: 2011/6449
Karar Tarihi: 30.5.2011
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/5204 Esas 2011/6449 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ALANYA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/03/2007
NUMARASI : 2006/15-2007/388
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, ortak miras bırakanları M... E...ve A... E...‘ın bir trafik kazasında çocuksuz öldüklerini, M...olay yerinde, A... İse kaldırıldığı hastahanede öldüğü halde M...’in bir ay sonra ölmüş gibi nüfusa kaydedildiğini, böylelikle A...’nin tek mirasçısı gibi tüm mal varlığının M... E...’a ondan da davalıya intikal ettiğini, M... E...’ın ölüm kaydının kesinleşen mahkeme ilamı ile düzeltildiğini, davalı ile birlikte mirasçı olduklarının Alanya Sulh Hukuk Mahkemesinin 31/05/2005 tarih, 2005/700 Esas, 603 Karar sayılı mirasçılık belgesi ile sabit olduğunu ileri sürerek, davalı adına kayıtlı 621 ada, 13 parselde yer alan 10 ve 11 nolu bağımsız bölümler ile 276 parselin tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, elatmanın önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istemişler, aşamalarda 276 parsele ilişkin davayı takip etmediklerini bildirmişlerdir.
Davalı, 621 ada, 13 parselde yer alan 10 ve 11 nolu bağımsız bölümler hakkındaki davayı kabul ettiğini, 276 parselin üçüncü kişi adına kayıtlı olduğunu kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil taleplerinin dinlenemeyeceğini, tescilde bir kusurunun bulunmadığını, bu nedenle yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; 276 parsel hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına, diğer parseller bakımından davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava; yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Mahkemece; çekişme konusu 276 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına, 621 ada, 13 parselde yer alan 10 ve 11 nolu bağımsız bölümler bakımından ise kabul beyanı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Toplanan delillerden ve tüm dosya kapsamından; davacıların muris A...’nin kardeş çocukları, davalının ise muris M...’in kardeşi oldukları, başka mirasçılarının olmadığı, M... Erdoğan’ın 09.03.1998 tarihli trafik kazasında olay yerinde, eşi A... E...’ın ise aynı gün kaldırıldığı hastanede öldüğü halde M...’in ölüm kaydının hatalı olarak 10.03.1998 olarak nüfusa kaydedildiği, hatalı ölüm kaydına göre alınan Alanya Sulh Hukuk Mahkemesinin 14.06.2004 tarih, 2004/531 Esas, 511 karar sayılı mirasçılık belgesine göre muris M... E... Adına kayıtlı 621 ada, 13 parselde yer alan 10 ve 11 nolu bağımsız bölümler ile 276 parsel sayılı taşınmazların davalı adına intikalen tescil edildiği, Alanya Asliye 3. Hukuk Mahkemesinin 11.09.2003 tarih, 2003/341 Esas, 432 karar sayılı kesinleşen ilamı ile ölüm kaydının 09.03.1998 olarak düzeltilmesi üzerine alınan Alanya Sulh Hukuk Mahkemesinin 31.05.2005 tarih, 2005/700-603 karar sayılı mirasçılık belgesi ile davacıların da davalı ile birlikte muris M... E... mirasçısı olduklarının saptandığı, hatalı mirasçılık belgesine göre çekişmeli taşınmazların davalı adına intikalen tescil edildiği ve taşınmazların davalı tarafın tasarrufu altında bulunduğu, aşamalarda 276 parsel hakkındaki davanın takipsiz bırakıldığı, 10 ve 11 nolu bağımsız bölümler hakkında miras payı oranında iptal ve tescil isteği ile açılan davanın ise ilk celsede davalı tarafından kabul edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; davacının 276 parsel bakımından davayı takip etmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasında ve 13 parselde yer alan 10 ve 11 nolu bağımsız bölümler bakımından ise miras payları oranında tapu iptal ve tescil davasının kabul beyanı gözetilerek HUMK’nu 92 maddesi uyarınca kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
Ne varki, çekişme konusu bağımsız bölümlerin davalının tasarrufunda bulunduğu, dosya kapsamı ile sabit olduğuna göre oluşacak yeni mülkiyet durumu gözetilerek davacıların miras payları oranında elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde reddine ilişkin hüküm kurulması doğru olmadığı gibi yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda davacıların miras paylarına isabet eden ecrimisil değeri 1.700,00.-TL olarak belirlendiği halde ayrı davaların konusunu teşkil edecek olan vergi cezası, vergi ödemeleri gibi davalı tarafından yapılan giderler mahsup edilerek eksik ecrimisile hükmedilmesi de isabetsizdir.
Öte yandan, dava dilekçesinde üç parça taşınmaz bakımından dava değeri 50.000,00 TL. gösterilmiştir. Mahkemece taşınmazların ayrı ayrı değerlerinin açıklattırılması, itiraz edilmesi halinde keşfen değerlerinin belirlenmesi, 276 parsel bakımından davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği gözetilerek yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına anılan taşınmazın değeri üzerinden avukatlık ücretine, diğer iki parça taşınmaz bakımından ise davacıların miras paylarına isabet eden toplam değer üzerinden davacılar yararına harç ve avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi de doğru değildir.
Tarafların, bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.5.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.