Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden paydaş olduğu dava konusu taşınmazlara teminat amacıyla ipotek tesis edildiğini, alacaklı Ş..."nün ipoteği paraya çevirmek için takip başlattığını, takip sırasında alacağı M... R.."ye temlik etiğini, onun da cebri icra yoluyla taşınmazları satın aldığını, takibe konu 2002/7832 sayılı dosyada alacak miktarınca borçlu olmadığını ileri sürerek, bunun tespiti ile takibin iptalini ve 4,5,6,7,3 ve 11 parsel sayılı taşınmazlardaki M.. .R...adına kayıtlı 1/2 payın iptali ile adına tescili isteğinde bulunmuştur.
Davalı M.. .R..., bu konuda iki ayrı davanın derdest olduğunu bildirip, davanın esastan da reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın istirdat ve tapu iptal tescil davası olduğu, 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra davanın açıldığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden çekişme konusu 4,5,6,7,3 ve 11 parsel sayılı taşınmazlardaki davacıya ait 1/2 payların 18.01.2007 tarihinde cebri satış yoluyla M.. .R... D... adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Davacı, dava konusu taşınmazlara teminat amacıyla ipotek tesis edildiğini , alacaklı Ş..."nün ipoteği paraya çevirmek için takip başlattığını, takip sırasında alacağı M.. .R..."ye temlik etiğini, onun da cebri icra yoluyla taşınmazları satın aldığını, takibe konu 2002/ 7832 sayılı dosyada alacak miktarınca borçlu olmadığını, bunun tespiti ile takibin iptalini ve tapu kayıtlarının iptal ve tescili istekli eldeki davayı açtığı görülmektedir.
Öte yandan, davacının açtığı ihalenin feshi davasının mahkemenin " talimat icra dairesinin yaptığı satışa hazırlık ve ihale işlemlerindeki yasa ve usule aykırılıklarla sınırlı bir inceleme yetkisi olduğu" gerekçesiyle reddine karar verildiği, Savaştepe Asliye Hukuk mahkemesinde açtığı (2008/12 E) menfi tespit davasınında 2006/ 116 esas sayılı dava dosyasında da yetkisizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır.
Bütün bu anlatımlardan ve iddianın ileri sürülüş biçiminden davacının malik olduğu taşınmaz paylarının yolsuz tescile dayalı olarak davalı tarafa intikal ettirildiğini ileri sürdüğü sonucuna varılmaktadır.
Öte yandan, davada ileri sürülen asıl ilişki de tartışılmış değildir.
Hal böyle olunca, yolsuz tecsil nedenine dayalı olan ve bu sebeple bir süreye bağlı olmaksızın ileri sürme olanağı bulunan iddianın araştırılması. Bu husustaki tüm delillerin toplanarak ondan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.5.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.