Esas No: 2016/1659
Karar No: 2016/7402
Karar Tarihi: 06.10.2016
Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/1659 Esas 2016/7402 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : 1-Sanıklar ... hakkında nitelikli dolandırıcık suçundan ayrı ayrı; beraat
2-Sanık ... hakkında katılan ..."a yönelik olarak nitelikli dolandırıcılık suçundan; beraat
3-Sanık ... hakkında katılanlar ... ... ve ..."ya yönelik olarak nitelikli dolandırıcılık suçundan; TCK’nın 158/1-h, 52, 53/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet (3 kez)
Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri sanık tarafından yine sanık ... hakkında katılan ..."a yönelik eylem hakkında kurulan beraat hükmü ile diğer sanıklar ..., ..., ..., ..., ... hakkında kurulan beraat hükümleri katılan ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Fikir ve eylem birliği içerisinde hareket eden sanıkların, şirket yetkilisi ve müteahhit olarak hareket etmek suretiyle inşaatını yürüttükleri taşınmazla ilgili olarak arsa sahipleriyle kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptıktan sonra, katılanlar ile satış sözleşmesi yaptıkları ancak satış sözleşmesine konu edilen taşınmazların bir kısmının daha önce arsa maliklerine bırakılmış olduğu, bir kısmının ise; yapılan satış sözleşmesine rağmen, ilgili katılanlara tapuda devir işlemlerinin yapılmayarak üçüncü kişilere mükerrer olarak satıldığı bu şekilde nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda,
A- Katılan ...... adına Av.... tarafından verilen 03.01.2012 tarihli temyiz dilekçesinde sanık hakkında ..."ye yönelik eylemi nedeniyle verilen beraat hükmünün de temyiz edilmesi nedeniyle yapılan incelemede;
Temyiz edenin katılan ...... adına vekaleti bulunmadığı gibi katılanın kendisinin verdiği bir temyiz dilekçesi de bulunmadığı anlaşılmakla Av. ..."ın sanık hakkında bu katılana yönelik eylemi nedeniyle verilen hükmü temyiz etme yetkisi bulunmadığından, 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca temyiz isteminin REDDİNE,
B- Katılan ... vekilinin, sanıklar hakkında katılan ..."a yönelik eylemleri nedeniyle verilen beraat hükümlerinin temyiz incelenmesinde;
Taşınmazların satışına ilişkin olarak katılanlar ile yapılan sözleşmelerin ve para alış verişinin şirket yetkilisi olan sanık ... ile yapıldığı diğer sanıklar ... ve ..."un zaman zaman inşaata veya şirketin ofisine geldikleri, doğrudan bu işler ile bir ilgilerinin bulunduğuna dair yeterli delil elde edilemediği; yine sanık ..."in, katılan ..."e yönelik eylemi ile ilgili olarak ise, açılan davanın, katılan ..."in kendisine ait bir başka daireyi ipotek ettirerek aldığı parayı sanık ..."e vermesi ve sanığın da bu parayı geri iade etmemesine yönelik olduğu bu nedenle sanık ..."in eyleminin hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğu kabul edilerek verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin, sanıklar hakkında mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
C-Sanık ..."ün, katılanlar ... ... ve ..."ya karşı eylemleri nedeniyle verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık temyizi nedeniyle yapılan incelemede;
Sanığın, ... ada 9 parseldeki 3 nolu daireyi 15.000 TL peşin almak üzere katılan ... "ya satmasına rağmen aynı daireyi mağdur ..."a da satarak tapuda devir işlemi yaptığı yine katılanlar ... ve ..."ya ... ada 9 parselde bulunan 6 nolu ve 14 nolu daireleri satış sözleşmesine parsel numarasını farklı yazmak suretiyle satarak bedelini aldığı ancak söz konusu taşınmazların öncesinde arsa maliklerine bırakıldığı yönünde sözleşme yapılması nedeniyle katılanlara tapuda devir işleminin yapılamadığı anlaşılan olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, savunma hakkının kısıtlandığına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde, ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,
Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkralarından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "1000 gün" ve “20.000 TL" adli para cezası terimlerinin tamamen çıkarılarak, yerlerine sırasıyla "5 gün" ve "100 TL" adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.