Esas No: 2011/3628
Karar No: 2011/6358
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/3628 Esas 2011/6358 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : HARRAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/09/2010
NUMARASI : 2006/151-2010/184
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı temsilcisi, Akçakale Kadastro Mahkemesinin 1992/2 Esas, 1994/2 Karar sayılı kesinleşmiş ilamına konu 49, 50, 51, 52, 58 ve 59 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili tescil bildirimi düzenlenmeksizin ve karara uygun ayırma işlemi yapılmaksızın tespit malikleri adına tescil işlemi yapılarak Hazinenin hak kaybına uğratıldığını, yapılan tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek, anılan Kadastro Mahkemesinin kararı doğrultusunda tapu iptal ve hazine adına tescile karar verilmesini istemiştir.
Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuşlar, bir kısım davalılar ise savunma getirmemişlerdir.
İdare mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görev yönünden davanın reddine dair verilen karar, Dairece; “ ... Davadaki isteğin oluşan hatalı sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğu, mülkiyet çekişmesi niteliğindeki sicile yönelik davanın Adli Yargı yerinde çözüme kavuşturulacağının kuşkusuz olduğu, bu durumda işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken idare mahkemesinin görevli olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı ” gereğine değinilerek bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacı temsilcisi ile davalılar Ö... L... Y... Ve M... Y... vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma isteği dava değeri yönünden reddilip, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın görev yönünden reddine dair verilen kararın Dairece; “ Davadaki isteğin oluşan hatalı sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğu mülkiyet çekişmesi niteliğindeki sicile yönelik davanın Adli Yargı yerinde çözüme kavuşturulması gerekeceğinin kuşkusuz olduğu, bu durumda işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği ” hususlarına değinilerek, bozulması üzerine, mahkemece işin esasına girilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı Hazinenin, Akçakale Kadastro Mahkemesinin 06.10.1994 tarih, 1992/2 Esas, 1994/2 Karar sayılı Yargıtay incelemesinden geçerek keşinleşen ilamıyla, keşfen düzenlenen bilirkişi krokisinde 49 parselin (C), 52 ve 59 parsellerin (B) ile gösterilen bölümleri ile 50 ve 51 nolu parsellerin kadastro tespitlerinin iptali ile Hazine adına tesciline karar verildiği halde, sicil oluşturulurken sözkonusu mahkeme kararının gözardı edilerek, taşınmazların tamamının tespit malikleri adına yolsuz tescil edildiği iddiasıyla eldeki davayı açtığı, uygulama yapılmadan anılan mahkeme kararına atıfta bulunularak mahkemece hüküm kurulması yoluna gidildiği anlaşılmaktadır.
Ne var ki; yargılama sırasında dava konusu taşınmazları da kapsayacak şekilde 3083 Sayılı Yasa gereğince toplulaştırma işlemi yapılarak kayıtların kapatıldığı ve çok sayıda yeni ada ve parsellerin oluştuğu belirlendiği halde, mahallinde keşif yapılıp, Akçakale Kadastro Mahkemesinin 1992/2 Esas, 1994/2 Karar sayılı Kararının eki olan krokinin bilirkişi marifeti ile mahalline uygulanmadan, hükme elverişli olacak nitelikte araştırma ve uygulama yapılmadan eksik inceleme ile karar verildiği görülmektedir.
Hal böyle olunca; mahallinde uzman bilirkişiler aracılığıyla keşif yapılarak, Akçakale Kadastro Mahkemesinin 1992/2 Esas, 1994/2 Karar sayılı Kararının eki olan ve bilirkişi Hadi Şeker tarafından düzenlenen 18.01.1994 tarihli krokinin mahalline uygulanarak infaza elverişli rapor alınmak suretiyle çekişme konusu taşınmazların toplulaştırma sonucu oluşan hangi parseller kapsamında kaldığının belirlenmesi, varsa yeni maliklerin usuli dairesince davaya taraf edilmesi ve ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve soruşturma ile karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Tarafların, temyiz itirazları belirtilen sebeplerle yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.