Esas No: 2011/5990
Karar No: 2011/6268
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/5990 Esas 2011/6268 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : GAZİOSMANPAŞA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/06/2010
NUMARASI : 2010/260-2010/282
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden maliki olduğu 1507 ve 1508 parsel sayılı taşınmazlarına komşu taşınmazlar malikleri olan davalıların müdahale ettiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinde bulunmuştur.
Davalılar, 2003 yılına kadar taraflar arasında sınır ihtilafı olmadığını, davalı M..."nın 1501 sayılı parsel ile 1508 parsel sayılı taşınmaz arasındaki davacının eşinin gösterdiği sınıra 1994 yılında duvar yaptığını ve 2001 yılında duvarı yükselttiğini, davalı M... İle davacı taşınmazları arasındaki sınırda bulunan tel örgünün ise uzun yıllar önce davacı tarafça çekildiğini, çekişmeli taşınmazlara müdahalelerinin bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
Davanın kısmen kabulüne dair önceden verilen kararın, Dairece;"kısa karara çelişkili olarak gerekçeli karar yazılması doğru değildir" gerekçesiyle bozulması üzerine mahkemece bozma ilamına uyulmuş ve haksız elatma olgusu sabit görülerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 1507 ve 1508 parsel sayılı taşınmazların yargılama sırasında yapılan yenileme kadastrosu sonucu oluşan 203 ada 16 ve 5 sayılı parseller olup, kayden davacıya ait oldukları; komşu 1501 ve 1502 parsel sayılı taşınmazların ise yenileme kadastrosu ile 203 ada 4 ve 17 sayılı parseller olup, yargılama aşamasında 4 sayılı parselin davalı Y... ile M... adlarına paylı mülkiyet üzere kayıtlı iken, M..."nın payını üçüncü kişiye temlik ettiği, 17 sayılı parselin de davalı M..."e ait iken dava dışı kişi adına kaydedildiği anlaşılmaktadır.
Öte yandan, mahkemece yenileme kadastrosu öncesinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi kurulu raporu esas alınmak suretiyle neticeye gidildiği görülmektedir.
Bilindiği üzere; hükmün infaza elverişli olması gerekir.
O halde, yenileme kadastrosu kesinleştiğinden buna göre oluşan çap kayıtları itibariyle yerinde yeniden uygulama yapılmak suretiyle elatma olgusunun belirlenmesi ve ecrimisilin yeni tespite göre iddia, savunma ve pay oranları dikkate alınarak yeniden değerlendirilmesi gerekirken, yenileme kadastrosu öncesinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda ve sicil kaydı kapatılmış parseller hakkında hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.
Diğer yandan, kabule göre de, dava dilekçesinde yıkım isteği olmadığı halde, tesislerin yıkımına karar verilmiş olması da doğru değildir.
Öyleyse, davalıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.