Esas No: 2011/5003
Karar No: 2011/6144
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/5003 Esas 2011/6144 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KOÇARLI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/01/2011
NUMARASI : 2005/101-2011/2
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden paydaş bulunduğu 231 parsel sayılı taşınmaza komşu 469 parsel maliki davalıların haksız olarak işgal etmek, ağaçların mahsullerini toplamak suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, ikinci kadastro işleminin 3402 Sayılı Yasanın 22. maddesi uyarınca geçersiz sayılacağı, davalıların iyiniyetli olduğu gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 231 parsel sayılı taşınmazda davacının pay sahibi olduğu 469 parsel sayılı taşınmaza da davalıların malik oldukları kayden sabittir.
Davacı, 231 parsel sayılı taşınmazın bir bölümüne davalıların haklı ve geçerli bir nedeni olmaksızın elattığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istekli eldeki davayı açmıştır.
Mahkemece, yapılan keşif neticesi elde edilen bilirkişi raporuna ekli krokide 4150.04 m2 olarak (B) harfi ile gösterilen kısmın hem davalıların tutundukları 469 parsel sayılı çap kaydı kapsamında, hem de davacıya ait 231 sayılı parselin içinde kaldığı anlaşılmaktadır.
O halde, çekişmeye konu edilen 4150.04 m2"lik yer bakımından kayıtların iç içe girdiği (tedahül ettiği) böylece bu yer yönünden (mükerrer) çifte tapu oluştuğu sabittir. Buna göre, her iki tarafın tapu kaydının aynı yerle ilgili olarak ayakta durduğu gözetildiğinde eldeki davanın çözümüne olanak yoktur.
Öyleyse, eldeki davanın çözüme kavuşturulabilmesi bakımından çifte tapu olgusuna sicilde son verilmesi gerektiği bir başka ifade ile kaydın düzeltilmesinin gerekeceği kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca; davacıya tapu kaydının düzeltilmesi konusunda dava açması için olanak tanınması, dava açıldığı taktirde eldeki dava yönünden bekletici sorun sayılması ve iptal davasında belirlenecek mülkiyet durumuna göre davanın karara bağlanması gerekirken çifte tapu olgusu gözardı edilmek suretiyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
Davalılar vekilinin temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.