Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, 2566 ve 2587 (yeni 3053 ve 3051) sayılı parselleri cebri ihaleden satın aldıklarını ve ihalenin kesinleştiğini, ancak dosyanın zayii olması nedeniyle yenileme yapıp tescil yazısını tapuya götürmeleri arasındaki zaman diliminde eski malik Ü..."ın taşınmazlardan 3051 sayılı parseli davalı Fatma"ya 3053 sayılı parseli de davalı M..."ya sattığını öğrendiklerini ileri sürerek, yolsuz tescil nedeniyle tapu iptali-tescil istemişlerdir.
Davalı Ü..., davanın reddini savunmuş, diğer davalılar iyiniyetli olduklarını belirtmişlerdir.
Davanın reddine ilişkin olarak verilen mahkeme kararı Dairece; davanın kabulü gerektiğine değinilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 24.05.2011 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden asil Mustafa Danışman ile vekili Avukat Y... A..., davalı Ü... A... Vekili Avukat Y... G..., davalı F... T... vekili Avukat E... K... geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilenler vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, yolsuz tescil iddiasına dayalı iptal-tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Gerçekten de; dosya içeriğine, toplanan delillere, özellikle çekişme konusu 3051 ve 3053 parsel sayılı taşınmazların mülkiyetlerinin cebri ihale neticesinde davacılara geçmesiyle davalı Ü..."ı malik gösteren kayıtların yolsuz hale geldiği, mülkiyet hakkı ortadan kalkan Ü..."dan taşınmazları satın alan diğer davalıların da Türk Medeni Kanununun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacakları ve davanın kabulü gerektiği yönündeki Daire bozma ilamına uyulmak suretiyle dava kabul edildiğine göre, davalıların öteki temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Ne var ki, çekişmeli her bir taşınmaz hakkında davalı Ü... ile birlikte taşınmazı Ü..."dan satın alan davalılar bakımından ayrı ayrı harç ve vekalet ücreti hesaplanması gerekirken, taşınmazların tamamı üzerinden davalılara birlikte harç ve vekalet ücreti yüklenmesi isabetsizdir.
Davalıların bu hususa değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekilleri için 825.00.-"şer TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 24.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.