Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/1977 Esas 2016/7369 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/1977
Karar No: 2016/7369
Karar Tarihi: 05.10.2016

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/1977 Esas 2016/7369 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2014/1977 E.  ,  2016/7369 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Beraat

    Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların beraatına ilişkin hükümler, o yer Cumhuriyet savcısı ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanık ..."ın, ..... AŞ isimli şirketin yetkilisi sıfatıyla katılan ... ile girdiği ticari ilişki sebebiyle... Bankası... Şubesine ait çeki 24.10.2008 keşide tarihli ve 43.916 TL bedelli olacak şekilde keşide ederek katılana verdiği ve daha sonra çek bedelini banka havalesi yapmak suretiyle ödedikten sonra katılan tarafından ciro edilmiş şekliyle geriye aldığı, suça konu çekteki katılana ait ciroyu iptal etmeyerek ve katılanın hukuki sorumluluğu doğuracak nitelikle keşide tarihini 06.04.2009 şeklinde değiştirdikten sonra, bu durumu bilen sanık ..."a verdiği ve bu sanığın da çeki tahsil etmek amacıyla... İcra Müdürlüğü"nün 2009/6713 nolu dosyasında takibe koyarak sanıkların atılı suçları işledikleri iddia olunan olayda,Sanık ..."ın suça konu çeki katılana kendisinin verdiğini, vadesinde ödeyemeyeceğini anlayınca katılan ile anlaşarak çekin vadesini değiştirdiğini, kendisinin paraf ettiğini, ancak daha sonra bir yerlerden para bulup çek bedelini katılana ödeyip daha sonraki günlerde çeki aldığını, tam hatırlamamakla birlikte ölen babası ..."ın iş yerinden veya evden aldığı bu çeki aralarındaki ticari ilişki nedeniyle bilahare sanık ..."a verdiğini savunmasına rağmen, 03.10.2011 tarihli bilirkişi raporundaki tespitler nazara alındığında, suça konu çekin katılana iade edildiği 27.10.2008 tarihinde çekin keşide tarihinde değişiklik yapılmış olmasının hayatın olağan akışına uygun düşmediği gibi, sanık ..."ın 16.09.2011 tarihli savcılık ifadesinde suça konu çeki bizatihi sanık ..."dan aldığını savunmasına rağmen kovuşturma aşamasında çeki sanıktan mı, babasından mı aldığını hatırlayamadığını beyan etmesi ve bu beyanlar arasındaki çelişkinin giderilmemiş olması yine sanık ... müdafiinin dilekçelerinde diğer sanık ile aralarındaki ticari ilişkiyi gösterir herhangi bir fatura düzenlenmediğinin ifade edilmesi ve ayrıca çekteki ciro silsilesine göre sanık ..."a bu çeki ciro eden..."ün dinlenilmediği ve hangi sebeple cirosu bulunduğunun da anlaşılamaması karşısında, sanıkların suç işleme kastı ile birlikte hareket edip etmediklerinin ve gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; öncelikle suça konu çekte cirosu bulunan ... isimli şahsın olaya ilişkin beyanlarına başvurulmasından sonra, sanık ..."ın yukarıda belirtilen beyanları arasındaki çelişki usulünce giderilip hangi beyanına itibar edildiğinin gerekçeleri gösterilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarını tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma sonucu yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı olup, o yer Cumhuriyet savcısı ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 05/10/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara