Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/5863 Esas 2011/5863 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/5863
Karar No: 2011/5863
Karar Tarihi: 15.07.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/5863 Esas 2011/5863 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/5863 E.  ,  2011/5863 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KAYNARCA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 03/02/2011
    NUMARASI : 2010/129-2011/23

    Taraflar arasında görülen davada;  
    Davacı, kayden davalıya ait 1062 ve 1063 parsel sayılı taşınmazların kıyıda kaldığını özel mülkiyete konu olamayacağını ileri sürerek, tapu iptali ve terkin isteğinde bulunmuştur.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Davanın hak düşürücü süreden reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece, “harç ve yargılama giderlerinin takdirinde hata yapıldığı” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamı sonucu 6099 sayılı yasa değişikliği gözetilerek hüküm kurulmuştur.
    Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, çekişmeli taşınmazın kıyı-kenar çizgisine göre kıyıda kaldığı iddiasına dayalı tapu iptali ve terkin isteklerine ilişkin olup mahkemece, davanın hak düşürücü süreden reddine ilişkin olarak kurulan hükmün, davacı temyizi üzerine Dairece, 06.5.2010 tarih 2010/4472 Es. 5346 Kr. Sayılı ilam ile harç ve yargılama giderlerinin takdirinde hata yapıldığı belirtilerek bozulduğu,  mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında yürürlüğe iren 6099 sayılı yasa değişikliği gözetilerek karar verilmiş olduğu görülmüştür.
    Gerçekten de işin esası bakımından 5841 Sayılı Yasanın yürürlüğü döneminde davanın hak düşürücü süreden reddedilmiş olması doğrudur. Ancak anılan yasa Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 tarih 2009/31 E. 2011/77 sayılı kararı ile iptal edilmiş ve henüz Resmi Gazetede yayımlanmadığı için bu defa aynı tarih aynı esas ve 2011/27 sayılı karar ile iptal hükmünün de eldeki davalara uygulanmak üzere yürütmenin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Öyle ise, kesin hüküm halini almamış ve kazanılmış hakkın istisnasını teşkil eden bu durum karşısında 5841 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca davanın reddine ilişkin olarak kurulan hükmün, verildiği tarih itibarıyla doğru olduğu düşünülse de, Anayasa Mahkemesinin anılan kararı nedeniyle kural olarak işin esasının 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İçtihadı birleştirme Kararına göre belirlenen veya belirlenecek olan kıyı kenar çizgisine göre çözüme kavuşturulacağı açıktır.
    Davacı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları belirtilen sebeplerle yerindedir. Kabulü ile hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 15.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara