Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/5112 Esas 2011/5845 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/5112
Karar No: 2011/5845

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/5112 Esas 2011/5845 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/5112 E.  ,  2011/5845 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : SOLHAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 27/07/2010
    NUMARASI : 2009/179-2010/43

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, davalı taraf  adına tespit ve tescil edilen  351 ada 19 parsel sayılı taşınmazın Hazineye ait olduğunu ileri sürerek, kadastro tespitinin iptali ile Hazine adına tespit ve tescil isteğinde bulunmuştur.
    Davalı C..., duruşmaya katılmış ise de, esasa yönelik beyanda bulunmamış, diğer davalılar da davaya yanıt  vermemişlerdir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın doğal çayır ile kaplı olup, davalılarca  ekonomik amaca uygun olarak kullanılmadığı, zilyetliğin malik sıfatıyla geçirilmesi koşulunun sağlanmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar  verilmiştir.
    Karar, davalı C... Yasul  tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Davacı Hazine, çekişme konusu  taşınmazın  devletin hüküm ve  tasarrufu  altında  bulunan  yerlerden  olduğunu  ileri  sürerek, kadastro  tespitinin   iptali  ile Hazine   adına   tescil  isteğinde  bulunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 351 ada 19 parsel sayılı taşınmazın paylı mülkiyet üzere olduğu ve 28.09.2006 tarihinde kadastro suretiyle davalıların miras bırakanı Ahmet Yasul ile dava dışı kişiler adlarına tescilli bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtilmelidir ki, tapu iptal ve tescil davaları kural olarak kayıt malikleri aleyhinde açılmalıdır. Dava konusu taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla açılan iptal ve tescil davası, tüm malikleri etkiler nitelikte olup, bütün maliklere davada yer verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur.
    Hal böyle olunca; çekişmeli taşınmazın diğer paydaşlarına da dava açılması için davacıya olanak sağlanması açıldığında eldeki davayla birleştirilmesi, ondan sonra işin esası bakımından bir karar verilmesi gerekirken, yukarıda değinilen ilkelere aykırı olarak yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davalı C...’in temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,   12.5.2011  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara