Esas No: 2011/5171
Karar No: 2011/5780
Karar Tarihi: 11.05.2011
Tapu İptal Ve Tescil - Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/5171 Esas 2011/5780 Karar Sayılı İlamı
1. Hukuk Dairesi 2011/5171 E., 2011/5780 K.
1. Hukuk Dairesi 2011/5171 E., 2011/5780 K.
- TAPU İPTAL VE TESCİL
- 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 428 ]
- 2981 S. İMAR VE GECEKONDU MEVZUATINA AYKIRI YAPILARA UY... [ Madde 10 ]
"İçtihat Metni"
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, 119 pafta 504 ada 49 parsel sayılı taşınmazın cami vasfı ile K... S... A... V... adına kayıtlı iken 2981 sayılı yasanın 10/b maddesi uyarınca hazine adına tescil edildiğini ileri sürerek tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir.
Davalı,davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 3402 sayılı yasanın 16. maddesi uyarınca kamunun ortak kullanımına ayrılan caminin özel mülkiyete konu olamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi Süleyman Yumma"nın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
KARAR
Dava,tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın komisyonun 18.11.1939 tarihi 181 nolu kararı ile cami vasfı ile K... S... A... V... tüzel kişiliği adına 119 pafta 504 ada 49 parsel olarak tescil edildiği,16.07.1997 tarihinde 2981/3290 Sayılı Yasanın 10/b maddesi hükmü uyarınca yapılan uygulama neticesinde " bahçeli kargir cami ve iki depo " niteliği ile 5312 ada 1 parsel olarak Hazine adına tespit edildiği,3.7.1998 tarihinde bu tespitin kesinleşmesi ile Hazine adına çap kaydının oluştuğu anlaşılmaktadır.
Gerçekten de çekişmeli taşınmazın K... S... A... V... adına tapu komisyon kararının 18.11.1939 tarihli kararı ile hayrat vakfından olduğu gerekçesi ile sicil kaydının oluştuğu sabittir.
Davacı Vakıflar İdaresi 2981/3290 Sayılı Yasanın 10/b maddesi uygulaması sonucu bahçeli kargir " cami" nitelikli mülkiyeti vakfına ait çekişmeli taşınmazın Hazine adına tespitiyle oluşan sicil kaydının yasal dayanağının bulunmadığını ileri sürerek iptal ve vakfı adına tescilini istemiştir.
Bilindiği üzere 2981/3290 Sayılı Yasanın 10/b maddesi ile üzerinde imar mevzuatına aykırı olarak toplu binalar inşa edilmiş paylı veya özel parselasyona dayalı arsa veya arazilerde kişilerin pay oranları ve fiilen kullanma durumları dikkate alınarak, kadastro yasası hükümlerine göre hak sahipleri tespit veya yeniden tayin edilerek adlarına tescil edileceği hükmü getirilmiştir.
Oysa, somut olayda taşınmaz bahçeli kargir cami vasfında olup, üzerinde cami niteliğinde yapının bulunduğu ve toplu olarak binalar ve yapılaşmanın mevcut olmadığı gibi, mülkiyet yönü itibariyle de malik sadece K... S... A... vakfı olup,bir çok paydaşı bulunmadığından fiili bir kullanım durumunun teşekkül ettiğinden de söz edilemez.
Ayrıca, 2981/3290 Sayılı Yasanın 10/b-2 maddesinin 3. Fıkrasında tespit sırasında özel parselasyon planında görülen veya hisseli satışlar sonucu fiilen oluşan yol, meydan,otopark ,çocuk bahçesi, yeşil saha vs. hizmetlere ayrılan yerler ile bunlara ilişkin hisseler bedelsiz olarak resen tapudan terkin; okul, ibadet yeri ve benzer kamu hizmetlerine ayrılan yerler ise bedelsiz olarak ilgili idareler adına tespit ve tescil edilir hükmünü öngörmüştür.
Buna göre, üzerinde ibadet yeri olan (camii...gibi) taşınmaz için ön görülen yasal düzenlemenin uygulanabilmesi bakımından öncelikle taşınmazın paylı mülkiyet üzere olması veya özel parselasyona tabi tutulması ve bunun sonucu olarak parsellerden istifadeyi zorunlu kılacak hizmete tahsis edilecek bölümlerin ayrılması gibi koşulların varlığı şarttır.
Oysa taşınmazın müstakil mülkiyet üzere olduğu gibi somut olayda diğer unsurların da ( yasal şartların) bulunmadığı tartışmasızdır. Diğer taraftan 2981 /3290 Sayılı yasanın 10/b maddesini düzenlemesindeki amacı mülkiyet değişikliği olmayıp, fiili durumun hukukileştirilmesine ilişkindir.
Hal böyle olunca, hadisede 2981/3290 Sayılı Yasanın 10/ b maddesi koşullarının gerçekleşmediği gözetilerek davanın kabul edilerek vakfı adına tesciline karar verilmesi gerekirken yasal olmayan gerekçelerle ve hadiseye uygun düşmeyen sair yasal düzenlemelerin hükme esas alınması doğru değildir.
Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün H.U.M.K."nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 11.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.