Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/2941 Esas 2016/7322 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/2941
Karar No: 2016/7322
Karar Tarihi: 03.10.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/2941 Esas 2016/7322 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2014/2941 E.  ,  2016/7322 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : Sanıklar hakkında TCK’nın 157, 53, 52/2-4 ve 51/1-3-6-7. maddeleri uyarınca mahkûmiyet

    Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Katılanın, evlenme isteğini arkadaşı olan tanık ..."na bildirmesi üzerine tanığın daha önce birlikte çalıştığı sanık ..."e bu durumu ilettiği, onun da..."yı arayarak evinde misafir ettiği bir kadın ile kardeşinin olduğunu, katılanın gelip görebileceğini söylemesi nedeniyle katılan, tanıklar ..., ... ve ..."un hep birlikte ..."ya ..."ün evine gittikleri, orada sanığın, sanık ..."yı ..., sanık ..."i de ..."nın kardeşi... diye tanıttığı, katılan ve...ismi ile tanıştırılan sanık ..."nın konuşarak evlenme hususunda anlaştıkları, daha sonra katılan ve tanıklar ... ile ..."nun sanıklar ... ve ..."e başlık parası vermek için ..."a gittikleri, katılanın ... diye bildiği sanık ..."e tanık... aracılığıyla 4.000,00 TL başlık parasını verdiği ve daha sonra sanık ..."yı alıp...."a götürdükleri, katılan ve sanık ..."nın ..."da bir gün kaldıkları, ertesi gün sanık ..."nın katılana 8.000,00 TL değerinde ziynet eşyası vs. aldırdığı, eve dönerlerken..."nın katılana susadığını söyleyerek su almasını istediği, katılanın su almak üzere markete girmesi üzerine sanığın katılana aldırdığı ziynet eşyaları ile birlikte kaçtığının iddia edildiği olayda;
    1-Sanıklar ... ve ...’in aşamalardaki tüm savunmalarında, kesinlikle olayla bir ilgilerinin bulunmadığını, ... adına kayıtlı telefon hattını kullanmadıklarını belirterek suçlamaları kabul etmemeleri ile tanıklar ... ve ...’nun teşhislerinin çelişkili olması karşısında; maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeksizin ortaya çıkarılması bakımından, senetle ilgili yargılamanın yapıldığı mahkeme dosyasının getirtilerek incelenmesi ile yazı ve imza incelemesinin yapılmamış olduğunun tespiti halinde senetteki imzanın sanık ... tarafından atılıp atılmadığının belirlenmesi, yine ... adına kayıtlı olan telefon numarasına ilişkin sözleşme asılları getirtilerek, hattın sanık tarafından alınıp alınmadığının yazı ve imza incelemesi yapılarak araştırılması, öte yandan,...numaralı telefon hattının kime ait olduğu tespit edildikten sonra ve sanıklar ... ile ...’in ifadelerinde belirttiği... numaralı hat ve ...’ün kullandığı telefon numaralarına ait iletişim tespit tutanakları getirtilip, suç tarihlerinde görüşmelerinin bulunup bulunmadığı ve hangi baz istasyonları kullandıkları araştırılıp, sanık ... ve ...’un mümkünse sanıklarla yüzleştirilmesi, mümkün değilse teşhise elverişli fotoğraflarından teşhis işleminin yaptırılmasından sonra, her üç sanığın olaya ne şekilde iştirak ettikleri karar yerinde tartışıldıktan sonra, hukuki durumlarının tayin ve takdiri yerine, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-Sanık ...’in süresinden sonra verdiği temyiz dilekçesinde, oğlunun özürlü olduğunu belirtmesi ile ...’e ait adli sicil kaydının incelenmesinde, sanık hakkında aynı suç tarihlerini kapsayan sahtecilik suçundan akıl hastalığı nedeniyle güvenlik tedbirine hükmolunduğunun anlaşılması hususları birlikte değerlendirildiğinde,.... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/209-485 sayılı dosyasının getirtilmesi ile sanığın 2012 yılı Şubat ayında işlediği dolandırıcılık fiilinin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalıp azalmadığı, 5237 sayılı TCK"nın 32. maddesi kapsamında cezai ehliyetini etkileyen akıl hastalığının bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp Kurumunun ilgili ihtisas kurulundan ya da tam teşekküllü Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanelerinden heyet raporu aldırılıp sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik incelemeyle yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması,
    Kabule göre de;
    5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin 1. fıkrasının “c” bendinde yer alan kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerinin kullanmasına ilişkin hak yoksunluğunun; mahkûm olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanıklar açısından hiçbir şekilde uygulanamayacağının gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 03.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara