Esas No: 2011/5310
Karar No: 2011/5703
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/5310 Esas 2011/5703 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : DALAMAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/10/2009
NUMARASI : 2008/424-2009/324
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, miras bırakanları E... T... "ın, 70 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki payını gelini Fatma"ya satış yaptığını; F..."nın da, miras bırakanın oğlu M..., M..."in eşi E... İle çocukları A..., R... Ve M...."ya hibe ettiğini, miras bırakanın, mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak temlikte bulunduğunu, F..."nın ara malik durumunda olduğunu ileri sürerek, miras payları oranında iptal ve tescil isteğinde bulunmuşlardır.
Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuşlar, diğerleri davaya yanı vermemişlerdir.
Mahkemece, iddianın sübut bulduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili ve davalı M... Tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 18.1.2011 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden A... T... Vekili Avukat E... Y... geldi, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden vekili avukat ile temyiz edilenler gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; miras bırakan E... T..."ın, çekişme konusu 70 ada 2 (eski 417) parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 payı ile birlikte murisin eşi M... T..."dan intikal eden 196/1280 miras payını oğlu Ş..."ın eşi olan dava dışı F... B..."e 27.12.1972 tarihinde satış suretiyle temlik ettiği; aynı akitle, M... T..."ın mirasçıları olan davalı M..."in bizzat, F... B..."in eşi Ş..."ın kendi adına bizzat ve davacılara vekaleten miras paylarının satış yoluyla F... B..."e devredildiği, bu şekilde, F... B..."in çekişme konusu taşınmazın tamamına malik olduktan sonra, miras bırakanın oğlu M... İle M..."in eş ve çocukları olan davalılara 16.3.1977 tarihinde hibe ettiği; davalıların da, aynı tarihte kendilerine ait 404 (yeni 196 ada 2) parsel sayılı taşınmazı F... B..."e hibe ettikleri anlaşılmaktadır.
Tüm bu olgular ve dosyada mevcut deliller birlikte değerlendirildiğinde, miras bırakanın dava dışı F... B..."e yaptığı temlikin 1.4.1974 tarih 1/2 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca diğer mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenmek, F... B..."den edinen ekinci el durumundaki davalıların ise, durumu bilen kişiler oldukları, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 1023.maddesi gereğince, sicilin aleniyeti ve güvenilirliği ilkesi gereği, taşınmazı sicilden edinen iyiniyetli kişi konumunda bulunmadıkları, bu nedenle, T.M.K."nun 1023.maddesi koruyuculuğundan yararlanamayacakları gözetilerek, davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalı M..."in temyiz itirazı yerinde değildir. Reddine.
Davacıların temyizine gelince; miras bırakanın, 27.12.1972 tarihli resmi akitle çekişme konusu 70 ada 2 (eski 417) parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 payı ile birlikte 196/1280 miras payını satış suretiyle Fatma Bilir"e temlik ettiği, F... B..."in de davalılara devrettiği; halen davalıların paylı mülkiyet üzere olan taşınmazın kayıt maliki oldukları gözetilerek, davalılar adına kayıtlı paylardan davacıların miras payları oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken, sanki halen F... B... adına kayıtlıymış gibi karar verilmiş olması doğru değildir.
Öte yandan, davalıların olayı bilen kişi konumunda bulunmaları nedeniyle iyiniyetli sayılamayacakları ve davaya karşı çıktıkları gözetilerek harç, avukatlık ücreti ve yargılama giderinden davalıların sorumlu tutulmaları gerekirken, davacılara yükletilmiş olması da doğru değildir.
O halde, davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden taraflardan davacı vekili için 825.00.-TL. duruşma avukatlık parasının karşı taraftan alınmasına, 11.5.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.