Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/2996 Esas 2016/7314 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/2996
Karar No: 2016/7314
Karar Tarihi: 03.10.2016

Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/2996 Esas 2016/7314 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2016/2996 E.  ,  2016/7314 K.

    "İçtihat Metni"


    Kamu kurum ve kuruluşların, tüzel kişilerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, tefecilik yapmak ve resmi belgede sahtecilik suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda ... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 03/02/2015 tarihli ve 2014/32225 soruşturma, 2015/1920 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik müşteki tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin mercii .... Sulh Ceza Hakimliğinin 17/03/2015 tarihli ve 2015/472 değişik iş sayılı karar aleyhine ... Bakanlığınca verilen 24/08/2015 tarih ve 2015-17210/55289 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14/09/2015 tarih ve 2015/301903 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun"un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği yönündeki açıklamalar karşısında, somut olayda şüphelinin tefecilik yaptığını duyduğuna dair tanık ...’nun beyanı, tanık olarak beyanı alınan ...’ın paraya ihtiyacı olması nedeniyle müştekiden borç para istediğini, müştekinin kendisinde para olmadığını söylemesi üzerine şüphelinin faizle para verdiğini duyduğunu ve beraber gidip borç isteyelim dediğini, birlikte giderek şüpheliden para istediklerini, şüphelinin % 15 faizle para verebileceğini söylediğini, kendisinin de bir ay sonra ödeyeceğini söylediğini, şüphelinin müşteki senet imzalarsa müştekiye para verebileceğini söylediğini, şüphelinin 2.500 Euro"yu müştekiye verdiğini, karşılığında bir adet 2.500 Euro miktarlı ve bir adet de boş senet imzalattığını, müştekinin parayı kendisine verdiğini, bir ay sonra parayı ödeyemediğini, müştekiye şüpheliden altı ay süre istemesini söylediğini, daha sonra boş senedin icra takibine konulduğunu müştekiden öğrendiğini beyan ederek müştekinin beyanlarını doğruladığı, müştekinin de beyanında 2.500 Euro"luk senedin süresinde ödenmemesi üzerine, önce 3.000 Euro"luk, bu senet de ödenmeyince bu senet yerine şüphelinin kendisine 5.000 Euro"luk senet imzalattığını iddia etmesi karşısında, şüphelinin eyleminin, tefecilik olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği konusunda, mevcut delillerin takdirinin mahkemeye ait olduğunun dikkate alınmaması, ayrıca şüphelinin beyanında senedi kendisinin doldurduğunu kabul etmesi ve müştekiye verdiğini iddia ettiği 31.000,00 IL’yi bankadan kredi çekerek verdiğini beyan etmesine rağmen bu konuda dosyaya kredi evrakı sunmadığı gibi C.Savcılığınca da bu konuda herhangi bir araştırma yapılmadığı, ayrıca şüphelinin ekonomik durumu, gelir kaynakları ve malvarlığı konusunda da herhangi bir araştırma yapılmadığı da anlaşılmış olmakla, müştekinin itirazının bu nedenlerle kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden ... Sulh Ceza Hâkimliğinin 17.03.2015 tarih ve 2015/472 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 03.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara