Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/570 Esas 2011/5632 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/570
Karar No: 2011/5632

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/570 Esas 2011/5632 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/570 E.  ,  2011/5632 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KOVANCILAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 05/05/2010
    NUMARASI : 2006/28-2010/76

    Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; 
    Davacılar, davaya konu 46 parça taşınmazın muris babaları Ş... D..."dan intikal ettiğini, yaşlarının küçük olması nedeniyle anneleri H... D..."ın velayeten hareketle kendilerine intikal eden payları erkek kardeşleri D... A... D..."a satış yoluyla devrettiğini, velayet yetkisinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek, iptal-tescile karar verilmesini istemişler; taşınmazların davadan kısa süre önce H... A... D..."a satıldığı anlaşılınca da birleştirilen davayı açmışlardır.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, tapusuz taşınmazlarda muris muvazaası iddiasının dinlenemeyeceği gerekçesiyle her iki davanın da reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacılar tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 10.05.2011 Salı günü saat 9.45" de daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Davacılar, davaya konu 46 parça taşınmazın muris babaları Ş... D..."dan intikal ettiğini, yaşlarının küçük olması nedeniyle anneleri H... D..."ın velayeten hareketle kendilerine intikal eden payları erkek kardeşleri D... A... D..."a satış yoluyla devrettiğini, velayet yetkisinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek eldeki davayı; taşınmazların davadan kısa süre önce  H... A... D..."a satıldığı anlaşılınca da birleştirilen davayı açmışlardır.
    Mahkemece, davada muris muvazaası nedenine dayanıldığı benimsenmiş ve muvazaa  kanıtlanamadığından bahisle dava reddedilmiştir.
    Ancak, dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, davada velayet yetkisinin kötüye kullanılması ve danışıklı temlik nedenlerine dayanıldığı açıkça anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtilmelidir ki, 18.01.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun"un 4. maddesi hükmü gereğince Aile Mahkemelerinin; 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu"nun “Üçüncü Kısım (118 ila 395. maddeleri) hariç olmak üzere” İkinci Kitabı ile 03.12.2001 tarihli ve 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun"a göre aile hukukundan doğan dava ve işlerin karara bağlanmasıyla görevli olduğu tartışmasızdır.
    Bilindiği üzere, görev kamu düzeniyle ilgili olup, mahkemece davanın her aşamasında ve re’sen (kendiliğinden) gözetilmesi gerekli bir usul kuralıdır.
    Bu yasal düzenleme ve ilkeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde, davadaki iddia ve isteğin, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 2. Kitabının 2. Kısmının 7. Ayrım başlığını taşıyan “çocuk malları” ile ilgili bölümünde (Türk Medeni Kanununun 352 ila 363.maddeleri) düzenlendiği görülmektedir.
    O halde mahkemece, 4787 Sayılı Yasanın 2. maddesi hükmü gözetilmek suretiyle, müstakil bir Aile Mahkemesinin varlığı halinde görev yönünden ret kararı verilmesi, aksi takdirde davaya Aile Mahkemesi sıfatı ile bakılması gerekirken, genel mahkeme sıfatı ile yazılı biçimde işin esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir.
    Davacıların temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.05.2011  tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 


     

    Hemen Ara