Esas No: 2011/4890
Karar No: 2011/5604
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/4890 Esas 2011/5604 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ALANYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/04/2010
NUMARASI : 2009/399-2010/219
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı Hazine, davalı adına kadastroca senetsizden tespit ve tescil edilen 10 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün özel mülke konu olamayacak, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ileri sürerek, tapunun iptal ve tescilini istemiştir.
Davalı, çekişmeli taşınmazın miras bırakanından kaldığını, tarım arazisi olduğunu, uzun yıllardır zilyet olduklarını bildirip, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın bir bölümünün devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunun keşfen saptandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden çekişme konusu taşınmazın senetsizden davalı adına tespit ve tescil edildiği davacı Hazinenin anılan taşınmazın bir bölümünün , devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşlık, kayalık yerlerden olup davalı lehine 3402 Sayılı Yasanın 14 ve 17. maddesi koşularının oluşmadığını ileri sürerek, eldeki davayı açtığı, mahallinde yapılan keşif sonucu , bilirkişilerce dava konusu taşınmazın krokide B ile gösterilen 766.46 m²"lik kısmının devletin hüküm ve tasarrufu alkındaki taşlık yerlerden olduğu şeklindeki raporu benimsenmek suretiyle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davalının öteki temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.
Ancak, bilindiği üzere; tapu sicillerinin tutulması kamu düzeni ile ilgili olup,kabul kapsamına alınan bölümün " taşlık" niteliği taşınmazı sebebiyle 3402 Sayılı Yasanın 16/c maddesi kapsamındakti yerlerden gözetildiğinde bu nitelikteki yerler hakkında özel mülkiyete konu olacak şekilde sicil oluşturulmasına olanank yoktur.
Diğer taraftan temyiz aşamasında 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 Sayılı Yasanın 16. Maddesiyle 3402 Sayılı Yasanın 36/A maddesinde " ... Avukatlık Ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilemeyeceği 17. maddesi ile de davalı tarafın sorumlu tutulması süreci uzatılarak infaz edilmemiş karar içinde geçerli olduğu" hükmü öngörülmüştür.
Hal böyle olunca, tapusu iptal edilen bölümün tespit harici bırakılması ile yetinilmesi gerekirken ayrıca tescile de karar verilmesi doğru değildir.Diğer taraftan 6099 Sayılı Yasanın değerlendirilmesi için de karar bozulmalıdır.
Davalının, yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.