MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 53, 52/2, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet

Sanığın dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Katılan ..."un merkez..."da bulunan ... Gayrimenkul adlı iş yerine daire satın almak için gittiğinde kendisini bu iş yerinin sahibi olarak tanıtan ancak söz konusu iş yerinde ücretli eleman olarak çalışan sanığın katılana bir daireyi göstererek katılandan 1.600 TL kaparo adı altında para aldığı, daireyi beğenen katılanın bu daireyi almaya karar verdiği, ancak sanığın aynı fiyata daha iyi bir daire olduğunu söyleyerek katılanı diğer evi alma konusunda yönlendirmesi üzerine daireyi katılana göstererek sahibinin sıkıştığını bu daireyi uygun fiyata verebileceğini söylediği, katılanın da kabul etmesi üzerine sanığa elden 10.800 TL para verdiği, kalanını da tapuyu aldığında vermek üzere anlaştıkları, sanığın çeşitli bahanelerle müştekiyi sürekli oyalaması üzerine katılanın yaptığı araştırmada sanığın satmayı taahhüt ettiği evin kiracısı olarak kendi ikamet ettiği ev olduğunun anlaşıldığı, ayrıca bu görüşmeler sırasında sanığın katılana 34 DL 1575 plakalı aracın satılık olduğunu, beğenirse bu aracı katılana satabileceğini beyan ettiği, aracın 14.000 TL"ye satımı konusunda anlaştıkları ve katılanın bu parayı sanığa verdiği, ancak bu aracın sanığa ait olmayıp sanığın çalıştığı emlak şirketi tarafından araç kiralama şirketinden kiralandığı, kira bedelinin ödenmemesi üzerine araç katılanın elindeyken şirket tarafından geri alındığı, sanığın bu şekilde katılandan 26.400 TL para aldığı olayda sanığın dolandırıcılık suçunu işlediğine yönelik mahkemenin mahkumiyet yönünde kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın, 5237 sayılı TCK"nın 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla Kanun"un aynı hükmünü değişik zamanlarda birden fazla kez ihlal ederek haksız menfaat temin etmiş olması karşısında, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesindeki isabetsizlik aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, mütalaya cevap verme hakkının kısıtlandığına dair temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 29/09/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.