Esas No: 2011/4875
Karar No: 2011/5531
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/4875 Esas 2011/5531 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KASTAMONU 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/09/2010
NUMARASI : 2009/272-2010/457
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden maliki olduğu 375 parsel sayılı taşınmazı davalının haksız olarak kullandığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, aylık 300,00 YTL ecrimisilin tahsiline karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddini savunmuş, karşı davasında ise, 375 parsel sayılı taşınmazı takas suretiyle haricen edindiğini, iyi niyetle taşınmazdaki binayı yenilediğini taşınmazın temliken adına tesciline,olmadığı taktirde bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Asıl ve karşı davaların kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece “.......kayden davacıya ait çaplı taşınmazı davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın kullandığı belirlenmek suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmiş olması kural olarak doğrudur. Davalının temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Davacının temyiz itirazlarına gelince;çekişme konusu 375 parsel sayılı taşınmazı davacının 09.10.2006 tarihinde kayden satış suretiyle edindiği,davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı bulunmadığı anlaşılmaktadır.Mahkemece,yapılan uygulama sonucu elde edilen bilirkişi raporu ile niteliği belirlenen yapıların yıkımı fahiş zarar doğurucu özellikteki yapılar olmadığı,diğer taraftan davalının yapılanmakta iyi niyetli olduğunun kabulüne de olanak bulunmadığı gözetilerek mutlak olarak elatmanın önlenmesi ile birlikte davacının taşınmazı edinme tarihinden dava tarihine kadar belirlenecek ecrimisilin hüküm altına alınması gerekirken” gereçesiyle bozulmuş olup, Mahkemece bozmaya uyularak Ecrimisil isteminin kabulüne; diğer hususlar yönünden karar kesinleşmiş olduğundan karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, el atmanın önlenmesi, ecrimisil karşı dava temliken tescil olmazsa tazminat isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda önceden verilen el atmanın önlenmesi isteğine ek olarak ecrimisile hükmedilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
Ancak, anılan bozma kararında açıkça davalının yapılanmasında iyi niyetli olmadığı vurgulanmış ve mutlak suretle el atmanın önlenmesi ile ecrimisile karar verilmesi gereğine değinilmiştir.
Bilindiği üzere bozma kararına uyulmakla taraflar yararına kazanılmış haklar doğar. Anılan bozma kararında açıklanan görüş ve ilkelerin sonucu olarak davalının yapılanmasında iyi niyetli olmadığı gözetildiğinde lehine herhangi bir (iyileştirme vs.) tazminata hükmedilemeyeceği açıktır. Bozma kararında bunun aksine bir ifade de kullanılmamıştır. Öte yandan basit nitelikdeki yapıya ait malzemenin davalı tarafından alınıp götürülmesi olanağı da vardır.
Hal böyle olunca, karşı davanın reddine karar verilmesi gerekirken bu hususun önceden kesinleştiğinden söz edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temiyze edene geri verilmesine, 09.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.