Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/5420 Esas 2011/5513 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/5420
Karar No: 2011/5513

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/5420 Esas 2011/5513 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/5420 E.  ,  2011/5513 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : EYÜP 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 26/10/2010
    NUMARASI : 2010/216-2010/420

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, iştirak halinde malik oldukları 296 ada 25  parsel  sayılı  taşınmazdaki 9 ve 10 nolu  bağımsız bölümlerin tamamının miras bırakanlarının  ölümünden itibaren davalılar tarafından  işgal  ve  istifade  edildiğini ileri  sürerek, elatmanın  önlenmesi ve  ecrimisile karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalılar, 10 nolu bağımsız bölümde O... ve Ş...’in ikamet ettiklerini, intifadan men koşulunun gerçekleşmediğini, 9 nolu bağımsız bölümün kullanılmadığını, S...’ın uzun süre önce evlenerek taşınmazdan ayrıldığını bildirerek davanın reddini savunmuşlardır.
    Davanın kısmen kabulüne ilişkin önceden verilen karar Dairece; “…. dava konusu edilen 9 nolu  bağımsız  bölümü  davalıların  tasarruf  ettikleri   kanıtlanamadığına  göre  bu  bölüm  yönünden  davanın  reddine  karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak davalıların 10 nolu  bağımsız   bölümde   davacılarla  birlikte  irsen   paydaş  oldukları ve  davacılar yönünden  intifadan  men   olgusunun da  gerçekleştiği  anlaşıldığına göre  pay  oranında  elatmanın  önlenmesine  karar  verilmesi   gerekirken mutlak   şekilde   elatmanın  önlenmesine   karar  verilmesi doğru olmadığı gibi  10  nolu bağımsız  bölümü   davacıların  muvafakati  ile  bugüne kadar  kullanan  davalılar  açısından  ortaklığın  giderilmesi  davası   açıldığı tarihte  muvafakat  geri alınmış sayılacağına  göre  bu  tarihten  eldeki  dava  tarihine  kadar ki   dönem  için   ecrimisile   hükmedilmesi ”gereğine değinilerek bozulmuş mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda bozmaya uygun hüküm kurularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, paydaşlar arasında 9 ve 10 nolu bağımsız bölümlere elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.  
    Hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca 10 nolu bağımsız bölüm bakımından davacıların ortaklığın giderilmesi davasının açıldığı tarihi itibariyle muvafakatlerini geri aldıkları, eldeki dava açıldığı tarihte de halen taşınmazda paydaş oldukları gözetilerek haksız kullanım tazminatı olan ecrimisil isteği yönünden davacıların payları oranında yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması kural olarak doğrudur. Davalıların bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
    Davalıların öteki temyiz itirazlarına gelince; her ne kadar davanın açıldığı tarihte, davacılar çekişmeli taşınmazda paydaş olup dava açmakta haklı iseler de; yargılama sırasında görülüp kesinleşen ortaklığın giderilmesi davası sonucu çekişmeli bağımsız bölümde davalılardan O... P...’in müstakil malik olduğu kayden sabittir. Bu durumda davacıların kayda dayalı bir hakkı kalmadığı, elatmanın önlenmesi yönünden T.M.K.’nun 683. uygulama yeri bulunmadığı, davanın konusuz kaldığı gözetilerek “karar ittihazına yer olmadığına” ilişkin hüküm kurulması gerekeceği kuşkusuzdur.
    Öte yandan, davalılardan S...Y..."un (Pekçetin) dava açılmadan önce 1996 tarihinde evlenmekle çekişmeli bölümden ayrıldığı anlaşıldığına göre bu davalı bakımından da elatmanın  önlenmesine  karar  verilmiş  olması doğru  olmadığı  gibi ecrimisilden sorumlu  tutulması  da isabetli  değildir.
    Kabule göre de; yargılama sırasında harcı tamamlanan, davacıların payına isabet eden dava değeri gözetilerek hüküm kurulması gerektiğinin de gözetilmemesi doğru değildir.
    Hal böyle olunca; yukarıda anılan hususlar gözönünde tutularak, davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm kurulması, davanın açılmasına sebebiyet verildiğinden AAÜT’nin 6 maddesi de gözetilerek davacıların paylarına isabet eden dava değeri üzerinden harç ve harçlandırılmış değer üzerinden de belirlenecek vekâlet ücretinden davalılar O... P... Ve Ş... P..."in sorumlu tutulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetsizdir.
    Davalıların, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  09.5.2011  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.


     

    Hemen Ara