Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/4931 Esas 2011/5512 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/4931
Karar No: 2011/5512

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/4931 Esas 2011/5512 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/4931 E.  ,  2011/5512 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BALIKESİR 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 27/01/2011
    NUMARASI : 2010/529-2011/16
      
    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, dava konusu 129 ada, 1 parsel sayılı taşınmazda dava dışı kardeşi A... I... ile paydaş iken davalıların muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açtıkları tapu iptal ve tescil davasının yapılan yargılaması sonucunda dava dışı A...’ın kabul beyanı gözetilerek ½ pay bakımından davanın kabulüne, aleyhine açılan davanın ise reddine karar verildiğini, anılan kararın derecattan geçerek kesinleştiğini, sonuçta çekişmeli taşınmazda davalılarla paydaş olduklarını ancak davalıların tapuda tescil işlemlerini yaptırmadıklarından ortaklığın giderilmesi davası açamadığını ileri sürerek A... I...  adına olan kaydın iptali ile davalılar adına olan ¼ ‘er payla hükmen tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, usulüne uygun tebligata rağmen davaya bir savunma getirmemiştir.
    Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı Z... S... tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü
     Dava; daha önce kesinleşen hükmün infazını sağlamak amacıyla açılan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; daha önce Z... ve Ü... tarafından eldeki davanın davacısı İ... İle A... Aleyhine muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak Balıkesir Asliye 2. Hukuk Mahkemesinde açılan 2007/138 Esas- 341 karar sayılı davanın yapılan yargılaması sonunda İsmail yönünden kanıtlanamayan davanın reddine karar  verildiği A... hakkındaki davanın ise HUMK’nun 91 ve 95. maddesi gereğince kabul ile sonuçlandığı, kararın temyiz edilmeksizin 24.04.2009 tarihinde kesinleştiği böylece Z... ve Ü...’ın tescilden  önce  mülkiyet  hakkını  kazanarak çekişmeli taşınmazda paydaş duruma geldikleri anlaşılmaktadır.
    Davacı İ... I..., eldeki davada davalı Z... ve Ü...’ın paydaş duruma geldikleri halde kararı infaz ettirmediklerini böylece açacağı ortaklığın giderilmesi davasına engel olduklarını ileri sürmüş ve mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hemen belirtmelidir ki; kesinleşen muvazaa davası sonucu kurulan hükümle; davalı Zeynep ile Ü...’ın Türk Medeni Kanunu’nun 705. maddesi hükmü uyarınca tescilden önce payları oranında taşınmazda mülkiyet hakkına sahip olduklarından, kesinleşen hükmün sicile yansıtılmamış olması ortaklığın giderilmesi konusunda dava açılmasına mani teşkil etmez. Esasen ortaklığın giderilmesi davasında anılan kararın infazı bakımından hukuki yararının varlığı gözetilerek davacıya olanak tanınması halinde kararın infazının sağlanabileceğinde kuşku yoktur. Anılan bu işlemin Anayasanın 138. maddesi hükmüne dayalı olacağı açıktır. Bilindiği üzere;  yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ile idare mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.
    O halde; davanın açıklanan nedenlerle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulü yönünde hüküm oluşturulması isabetsizdir.
    Davalı Z... S...’in temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK’nu 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin  harcın  temyiz  edene geri  verilmesine,09.05.2011 tarihinde  oybirliğiyle  karar  verildi.

    Hemen Ara