Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/2957 Esas 2011/5384 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2957
Karar No: 2011/5384
Karar Tarihi: 05.05.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/2957 Esas 2011/5384 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, üzerinde muhtesat bulunan bir taşınmazın imar uygulaması sonucunda müşterek mülkiyete konu olan diğer taşınmazlar adına tescil edildiğini ve davalının izinsiz, ruhsatsız olarak faaliyetine devam ettiğini iddia ederek elatmanın önlenmesi ve yıkım ile muhtesat bedelinin tespitine dair dava açmıştır. Dairece, karar bozulmuş ve kadastral durumun ihyası için dava açılması gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz eden davalı, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti nedeniyle hüküm tesisine itiraz etmiştir. Yüksek Mahkeme, davacının iddialarına ilişkin olarak elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesini yerinde bulmuş, ancak davalının yargılama giderleri ve avukatlık ücreti nedeniyle sorumlu tutulmasını yanılgılı değerlendirme olarak nitelendirmiş ve bu yönde karar bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak da, 3194 Sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesi ve HUMK'nun 428. maddesi belirtilmiştir.
1. Hukuk Dairesi         2011/2957 E.  ,  2011/5384 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANKARA 19. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 12/11/2010
    NUMARASI : 2010/345-2010/374

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, üzerinde muhtesat bulunan 9310 ada 24 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sonucunda 17052 ada 1 parsel olarak Mazbut Ahmet Necmettin Camisi Vakfı, Bezmi Alem Valide Sultan Vakfı ve Sultan Beyazıt Vakfı adına tescil edildiğini, enkaz bedelini ödemek istedikleri halde davalının anlaşmaya yanaşmadığını ve izinsiz, ruhsatsız olarak faaliyetine devam ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkım ile muhtesat bedelinin 12.698,19.-YTL olarak tespitine karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, dairece; " hükmüne uyulan bozma ilamında, taraflara imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilmesi nedeniyle kadastral durumun ihyası için dava açmaları için önel verilmesine ve dava açıldığı taktirde sonucuna göre bir karar verilmesi gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, bozma ilamında belirtildiği üzere taraflara kadastral durumun ihyası için dava açıp açmayacakları sorulmuş, tarafların dava açmayacaklarını belirtmeleri üzerine yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuştur. Taraflar kadastral durumun eski haline getirilmesi için tapu iptal tescil davası açmadıklarına göre, uyuşmazlığın halen mevcut ve geçerli olan imar çapları ile bu çapların kadastral yöntemlere uygun biçimde uygulanması sonucu çözüme kavuşturulacağı açıktır. Hal böyle olunca, 3194 Sayılı Yasanın 18. maddesi hükmü gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, tarafların dava açmayacaklarından bahisle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir” gerekçesiyle bozulması üzerine mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, imar parseline elatmanın önlenmesi, yıkım ve muhtesat bedelinin tespiti isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılarak yazılı olduğu üzere elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
    Davalının öteki temyiz itirazlarına gelince; dosya kapsamı ile, çekişme konusu taşınmaza tecavüzlü durumun imar uygulaması sonucu meydana geldiği, bir başka ifadeyle davalının iradesi dışında idari işlem ile müdahale oluştuğuna göre davalıya kusur yüklenemeyeceği kuşkusuzdur. O halde, yargılama giderlerinden davalının sorumlu tutulmuş olması doğru değildir.
    Hal böyle olunca; davalının yargılama giderleri ile bu giderlerden sayılan avukatlık parasından sorumlu tutulmaması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.
    Davalının, bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     

     

     

     

     

    Hemen Ara