Esas No: 2011/2144
Karar No: 2011/5298
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/2144 Esas 2011/5298 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : MARMARİS 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/10/2010
NUMARASI : 2009/252-2010/510
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı Hazine, çekişme konusu 158 ada 52 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını ileri sürerek, tapu iptali ve yıkım isteğinde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, taraflar vekillerince süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, 3621 Sayılı Yasadan kaynaklanan tapu iptali ve taşınmazın bir bölümünün sicil kaydının kütükten terkini ve yıkım isteğine ilişkin olup, mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 14. maddesi hükmü uyarınca yapılan kadastro tespitinin 27.9.1994 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 6.8.2003 tarihinde açıldığı gözetildiğinde, 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 12/3 maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolmadığı, bu nedenle yargılamanın devamı sırasında yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasa hükümlerinin uygulama yeri bulunmadığı; diğer taraftan, yapılan uygulama neticesinde kabul kapsamına alınan bölümün, 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca belirlenen kıyı kenar çizgisine itibariyle, tanımı 3621 Sayılı Yasanın 4.maddesi ve Anayasanın 43. maddesinde öngörülen kıyıda kaldığı belirlenerek, bu bölümün tapusunun iptali ile sicil kaydının Türk Medeni Kanununun 999. maddesi gereğince kütükten terkinine dair kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı Hazinenin tüm, davalı tarafın öteki temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Davalının diğer temyizine gelince; yargılama sırasında 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 36.maddesi hükmüne bazı ilave hükümler getiren 6099 Sayılı Yasanın 16. maddesinde, kadastro işlemlerine karşı, kamu kurum ve kuruluşları tarafından açılan davalar nedeniyle, yargılama giderlerinden ve 29.5.1957 tarih 4/16 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bu giderlerden sayılan avukatlık ücretinden davalı tarafın sorumlu tutulamayacağı öngörülmüş olup, 6099 Sayılı Yasanın 17. maddesi ile de anılan hükmün uygulama sürecinin kararın infaz aşamasına kadar uzatıldığı bu düzenlemeye göre, davalı tarafın yargılama giderinden sorumlu tutulmaması gerektiğinden, karar bu yöne hasren bozulmalıdır.
O halde, davalının bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün bu nedene hasren HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.