Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/65 Esas 2011/5296 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/65
Karar No: 2011/5296

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/65 Esas 2011/5296 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, tapu kaydına dayanarak bir bölümün kendisine ait olduğunu iddia ederek tescil istemiş, mahkeme ise isteği kabul etmiştir. Ancak davalı Hazine tarafından yapılan temyiz itirazı sonucu, tapu kaydı ile imar uygulaması krokisinin çakıştırılması sonucu yeni imar parsellerinin oluşup oluşmadığı ve çekişmeye konu olan yolun imarla ne gibi bir işleme tabi tutulduğu gibi hususların araştırılması gerektiği belirtilmiştir. Dolayısıyla, karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: Türk Medeni Kanunu'nun 719. maddesi ve 3402 Sayılı Kadastro Yasası'nın 20. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2011/65 E.  ,  2011/5296 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ARDEŞEN(KAPATILAN) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 25/06/2008
    NUMARASI : 2006/256-2008/157

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, çekişmeye konu yolun bir bölümünün kadastroca 879 parsel sayılı taşınmazına uygulanan tapu kaydının kapsamında kaldığını ileri sürerek, tescil isteğinde bulunmuştur.
    Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar  verilmiştir.   
    Karar, davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, tapu kaydına dayalı tespit harici yolun bir bölümünün tescili isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, hükme esas alınan 23.8.2008 tarihli teknik bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen kırmızı boyalı yerin davacının dayandığı tapu kaydının mesnedini oluşturan tescil haritası kapsamında kaldığının tespitine karar  verilmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki, davadaki istek tescil olup, tespite yönelik bir istek bulunmadığı halde, istek dışına çıkılarak karar  verilmesi doğru olmadığı gibi, kurulan hükmün infaza elverişli şekilde oluşturulması gerekirken infazı kabil olmayacak şekilde karar verilmiş olması da isabetsizdir.
    Mahkemece, yapılan uygulama neticesinde krokide (A) harfi ile gösterilen bölümün T.M.K."nun 719. ve 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 20.maddesi hükmü uyarınca tescil haritası kapsamında kaldığı keşfen sabittir. Mahkemece, bu olgu gözetilerek karar  verilmiş ise de, teknik bilirkişilerin raporundan, tescil krokisi kapsamındaki taşınmazın imar  uygulamasına tabi tutularak, yeni imar çaplarının oluştuğu izlenimi uyanmaktadır.
    Bu durumda, tapu sicilinin tutulması kamu düzenine ilişkin bulunduğundan, mahkemece, tescil haritası kapsamıyla, imar uygulamasına esas  tutulan krokilerin çakıştırılarak, yeni imar parsellerinin oluşup, oluşmadığı; oluştu ise, kime özgülendiği, bu arada çekişme konusu edilen yolun imarla ne gibi bir işleme tabi tutulduğu ve oluşturulan imar çaplarının içerisine alınarak, davacıya özgülenip, özgülenmediği hususlarının tespit edilmesi halinde çekişmenin giderilebileceği açıktır.
    O halde, değinilen hususlar gözetilerek, bir araştırma ve inceleme yapılmak suretiyle sonucuna göre bir karar  verilmesi gerekirken, mahkemece, bu konuda bir inceleme, araştırma ve uygulama yapılmaksızın, eksik  tahkikatla yetinilerek yazılı olduğu üzere karar  verilmiş olması doğru değildir.
    O halde, davalı Hazinenin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,   04.05.2011  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     

     

     

     

     

    Hemen Ara