Esas No: 2011/181
Karar No: 2011/5253
Karar Tarihi: 03.5.2011
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/181 Esas 2011/5253 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KARTAL 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/06/2010
NUMARASI : 2008/246-2010/310
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, babasının ölümünden sonra kalan malları 4 erkek ve 2 kız kardeş olarak rızaen paylaştıklarını, Erzincan"daki taşınmazların erkek kardeşlere verildiğini, çekişmeli taşınmazdaki iki dairenin de birer daire şeklinde davalı kardeşi ile kendisine kaldığını, ancak vekalet verdikleri amcasının oğlu olan İ... A..."ın vekaletten azledildiği halde tapudaki işlem sırasında görevini kötüye kullanmak suretiyle babadan kalan payın tamamını davalı üzerine geçirdiğini, durumun anlaşılması üzerine de 1/2 payın kendisine verildiğini, oysa taşınmazda 3/12 payı bulunması gerektiğini ileri sürerek, eksik kalan 2/12 payın davalı üzerindeki 5/12 paydan iptali ile adına tescilini istemiştir.
Davalı, davacının taşınmazdaki yasal miras payının verildiğini belirtip, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, azile rağmen vekilin yaptığı işlemin geçersiz bulunduğu gerekçesiyle 1/2 pay yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, taraflarca süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 03.52011 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat D... H... Ö... O... İle diğer temyiz eden vekili Avukat B... Ö... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedenine dayalı tapu iptal-tescil isteğine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davaya konu 1016 ada 154 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payı tarafların muris babaları K... A... Adına, 1/2 payın da K..."in kardeşi H... A... Adına kayıtlı iken, K... A... "ın 05.12.2002 tarihinde öldüğü, geride kalan mirasçı çocukları E...(davacı), F... (davalı), H... , R... , A... Ve Z... arasında düzenlenen 15.09.2005 tarihli resmi akitte muris K..."in 1/2 payı önce mirasçıları üzerine intikal ettirilip paylı mülkiyete dönüştürüldükten sonra davacı E... ile kardeşleri H..., R..., A... Ve Z..."ın paylarının aynı akitte satış suretiyle davalı F..."ya devredildiği, böylece taşınmazın 1/2 payının davalı F..."ya
geçtiği; resmi akitte davalı Fatma"nın bizzat bulunduğu, diğer mirasçılar olan davacı E...ile kardeşleri H..., R..., A.. ve Z..."i ise amcaları (taşınmazdaki diğer 1/2 pay maliki) H..."in oğlu olan İ... A..."ın vekil olarak temsil ettiği; daha sonra, davalı F..."nın 10.10.2007 tarihinde Tapu Sicil Md.lüğüne bizzat başvurduğu ve 15.09.2005 tarihli resmi akitteki vekil İsmail"in, kardeşi E... tarafından akitten önce azledilmiş olduğunun Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından kendisine 05.04.2007 tarihinde haber veriliğini, böylece azile rağmen hatalı işlem yapıldığını öğrendiğini, bu nedenle kardeşi E..."in miras payı olan 1/12 payı kendisine iade etmek istediğini belirterek taşınmazdaki yarı payının 1/12"sini Tapu Sicil Tüzüğünün 85. md.si gereği davacı kardeşiE... üzerine geçirdiği anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, davacı E..."in vekil İ..."i 08.07.2005 tarihli azilname ile vekillikten azlettiği ve azilnamenin vekil İsmail"e 15.07.2005"te, Kartal Tapu Sicil Md.lüğüne de 20.07.2005"te tebliğ edildiği görülmektedir.
Davacı E..., babasının ölümünden sonra kalan malları 4 erkek ve 2 kız kardeş olarak rızaen paylaştıklarını, Erzincan"daki taşınmazların erkek kardeşlere verildiğini, çekişmeli taşınmazdaki iki dairenin de birer daire şeklinde davalı kardeşi ile kendisine kaldığını, ancak vekalet verdikleri amcasının oğlu olan İ... A..."ın vekaletten azledildiği halde tapudaki işlem sırasında görevini kötüye kullanmak suretiyle babadan kalan payın tamamını davalı üzerine geçirdiğini, durumun anlaşılması üzerine de 1/12 payın kendisine verildiğini, oysa rızai taksime göre taşınmazda 3/12 payı bulunması gerektiğini ileri sürerek, eksik kalan 2/12 payın davalı üzerindeki 5/12 paydan iptali ile adına tescili isteğiyle eldeki davayı açmıştır.
Mahkemece, azilden sonra kullanılan vekaletname ile yapılan işlemin geçersizliğinden ve davacının 1/6 oranındaki miras payından eksik kalan 1/12 payın kendisine döndürülmesi gerektiğinden bahisle 1/12 pay yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, T.M.K."nun 676.maddesi hükmü ve 10.12.1952 tarih, 1950/2-1952/4 sayılı İBK. uyarınca mirasçılar arasında geçerli bir taksim sözleşmesinden söz edilebilmesi için bu sözleşmenin yazılı yapılması gerektiği kuşkusuzdur.
Somut olayda, davacının taksim iddiası yazılı bir delile dayanmadığından, bu iddianın kanıtlandığını söyleyebilme olanağı yoktur. Davacının temyiz itirazı yerinde değildir, reddine.
Öte yandan, mahkemece, azilden sonra kullanılan vekaletname ile yapılan işlemin geçersizliği ve davacının miras payının kendisine iade edilmesi gerektiği benimsenmiş ve davacının miras payı 1/6 kabul edilip eksik kaldığı düşünülen 1/12 pay yönünden dava kabul edilmiş ise de, çekişmeli taşınmazda davacının miras bırakanına ait 1/2 paydan davacıya isabet eden miras payı 1/12 olup, bu payın da davadan önce davalı tarafından davacıya iade edildiği sabittir.
Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir.
Davalının, temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden taraflardan davalı vekili için 825.00.-TL. duruşma avukatlık parasının karşı taraftan alınmasına, 03.5.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.