Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, miras bırakan anneleri N...’a ait 1562 parselde yer alan 1 ve 6 numaralı bağımsız bölümlerin 29.09.2006 tarihli vekaletname kullanılarak torun davalı D...tarafından, anne ve babası olan diğer davalılara satış suretiyle temlik edildiğini, oysa murisin fiil ehliyetinin bulunmadığını, işlemlerin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, satış ve tapunun iptali ile adına tescili ve ipoteklerin kaldırılması isteğinde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, vekaletname ve temlik tarihlerinde miras bırakanın ehliyetli olmadığının saptandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, müdahil vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, ehliyetsizlik ve muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ile kayıtlarda yer alan ipotek şerhlerinin kaldırılması isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair kurulan karar, davaya müdahil olarak katılmak isteyen Finans Finansal Kiralama A.Ş. tarafından temyiz edilmiştir.
Temlik tarihi itibariyle miras bırakanın hukuki ehliyete haiz olmadığı Adli Tıp Kurumundan alınan rapor ile saptanmak suretiyle davanın kabul edilmiş olması kural olarak doğrudur.
Öte yandan hükmün davanın tarafları bakımından kurulacağı, davada usulü dairesinde taraf olarak yer almayan kişiler hakkında hüküm kurulamayacağı tartışmasızdır.
Ayrıca, bir davada feri müdahil var ise feri müdahilin lehine katıldığı tarafla birlikte hareket edebileceği, tek başına hükmü temyiz yetkisi bulunmadığı kuşkusuzdur.
Ne var ki HUMK 57. maddesi hükmüne aykırı olarak müdahil hakkında da hüküm kurulmuş olması halinde feri müdahil, hükmü tek başına temyiz yetkisine sahip olacaktır.
Somut olaya yukarıdaki ilkeler doğrultusunda bakıldığında, çekişme konusu 6 numaralı bağımsız bölümde Finans Finansal Kiralama A.Ş., 1 numaralı bağımsız bölümde ise Garanti Bankası A.Ş. lehine ipotek şerhlerinin bulunduğu kayden sabittir.
Hal böyle olunca davada ipoteğin kaldırılması da istenildiğine göre ipotek lehdarları aleyhine dava açmak üzere davacıya önel verilmesi, açıldığı takdirde eldeki dava ile birleştirilmesi ve varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, değinilen husus göz ardı edilerek dava konusu taşınmazların “tüm takyitlerinden arınmış olarak tapuya kayıt ve tesciline” karar verilmesi doğru değildir.
Finans Finansal Kiralama A.Ş. vekilinin, değinilen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün belirtilen nedenlerden ötürüHUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.